11 Şubat 2011 Cuma

Pir Sultan Abdal....kitap


Pir Sultan Abdal......kitap

bre sewas daglari da sewas daglari

horosandan gecer gelir yollari
...
kus dili konusur mazlum dilleri

hizir pasa gevvatinin kanli elleri

her seher

her seher

astirir beni...Yürü bre hizir pasa/ seninde carkin kirilir/güvendigin padisahin/oda bir gün yikilir.....
Divan edebiyatimizin piri yoldasimiz Pir Sultan Abdal Kanuniye övgüler düzen hizir pasa ekolinden divan sairlerimizi tanimak icin Mehmet Bayrak'in toplumsal yasam damarlarimiza tasidigi bu kitap bize modern yeni dünya düzencisi hizir pasalara karsi nasil tavir almamiz gerektigini bu arastirma-inceleme kitabi sunmustur.Pir Sultan Abdal saray soytarisi sairlere karsi halk icin sanat,toplum icin bilim siarini eksen almis ender sairlerimizden birisidir de.O hep sömürgeci halk düsmani Osmanliya karsi,hem isbirlikcilerine karsi ezilenlerin safinda bas egmeyen bir gerilla komutani sairdir.Iste onun yasam damarlarindan ögrenmek,dersler cikartmak sadece yasadigi toplumsal cagda incelenmesi eksik kalir,o yüzden simdiye kadar yoldasimiz,pirimiz Pir Sultan icin yazilan kitaplar,degerlendirmeler eksik,yada sömürgeci devletin kalemsörleri tarafindan yazilmistir.Iste bu kitapta yasadigi toplumsal kesitte Pir Sultanin hep teorik söylemleri-hemde yasama dair düs siirlerinin uyumlu birlesik eylemlerini yasayarak bize tasimis yazar...

kimi yumruk kaldirir saltanata saz ile

adina haydar derler
pir sultan abdal
saray göcer
gün biter
haydar gider
ad kalir....
16 yüzyilda Osmanli toplumsal dokusunu parcalayan Pir Sultan halk bütünlrsmis bir ozandir da.Sah Ismail sürecini bilmek isteyenlerin bu kitabi muhakkak okumalari gerekiyor.



berdan ildan

10 Şubat 2011 Perşembe

Ben de Halimce Bedreddinem...kitap


Ben de Halimce BEDREDDINEM.....kitap


Hep bir ağızdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek ağı,
...demiri oya gibi işleyip hep beraber,
hep beraber sürebilmek toprağı,
ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,
yârin yanağından gayrı her şeyde
her yerde
hep beraber!
diyebilmek
için
on binler verdi sekiz binini..Seyh Bedrettininin yasadigi toplumsal maddi gercekligin maddi nesnel kosullarinin degil,yani Metafik dinsel yorumlari resmi ideolojiyi reddi inkar üzerine sekilleniyor.Radi fIs Osmanli ve Bizans dükumanterlerinin sentezleyerek bize ulastirmis.Yani simdi Yasemin ayaklanmalarinin önceli kitapta var.Iste Ben de Halimce BEDREDDINEM iz düsümü ayaklanmalarin izi var.Hazir televizyonlarda Muhtesem Süleyman tipki Sultan Mehmet Celebi buyurcusu gibi Seyh Bedreddini Iznik'e sürgüne yollar ve her aninda raporlanmasini ister.1415 bir Eylül günü eksimsi sabahinda agir adimlarla seyh Bedreddinin bulundugu tekkeye ulasir.Bedreddin ögrenciler ciceklerde ki güllerin evrimlesmesini anlatir....Börklüce Mustafa ile Torlak Kemâl, Bedreddinin elini öpüp atlarına binerek biri Aydın, biri Manisa taraflarına gittikten sonra ben de rehberimle Konya ellerine doğru yola çıktım ve bir gün Haymana ovasına ulaştığımızda der....

Duyduk ki Mustafa huruç eylemiş
Aydın elinde Karaburunda.
Bedreddinin kelâmını söylemiş
köylünün huzurunda.

Duyduk ki; «cümle derdinden kurtulup
piri pâk olsun diye,
on beş yaşında bir civan teni gibi, toprağın eti,
ağalar topyekün kılıçtan geçirilip
verilmiş ortaya hünkâr beylerinin timarı zeameti.»

Duyduk ki...
Bu işler duyulur da durmak olur mu?
Bir sabah erken,
Haymana ovasında bir garip kuş öterken,
sıska bir söğüt altında zeytin danesi yedik.
«Varalım,
dedik.
Görelim,
dedik.
Yapışıp
sapanın
sapına
şol kardeş toprağını biz de bir yol
sürelim, dedik.»
Düştük dağlara dağlara,
aştık dağları dağları... Sabahleyin Mustafa da öbür askerlerle birlikte kendisinin tutsak aldigi iki askerlerle sarayin önünde götürür,kan revan icinden.Ve Gündüz vardi yaninda oda kan revan icinde.Aylar gecti,yillar gecti...:Mustafanin Serezin carisinda kan icinde uzanisi hic unutulmadi,ve Nazim Hikmet yazdi o büyük destani...


berdan ildan

6 Şubat 2011 Pazar

Ostimin amazsiz ölüm


ölüme serbetli bu ülkede,is cinayetleride katledilen iscilerin ailelerine bassagligi dilerim...Onlarin ölümlerinde sorumlu olan sömürgeci barbarlik düzenin tüm temsilcileri sanik sandelyesine...Torba yasasina karsi direnenlere gaz bombalariyla saldirtan fasist parababasi rejim/sermayenin cinayetlerini tesvik primleriyle onare ediyor;d...ün Davutpasa bugün Ostim yarin ?


berdan ildan

kayip cocuk...siir


Safak Deniz Ildan Ildan
kayip cocuk


kagittan bir gemi
sessizce akiyor irmakta
...ince yani su aliyor
iki damla gözyasi

kizilbas bir düs aksaminda yol aliyor
mavi okyonusa
bir baska dünyayi bulmak icin
puslu bir aksam
les ölüm kusuyor....


ve pinarlarinda bir limana demirliyor
sesizce o damla denize
siginacak tek liman
o devrimci yoldas
batacagini bile bile akiyor o okyonusa...akmaya devam ediyor bu cumartesi anneleri..akiyorlar gözümün nurlari....cumartesi annelerine



berdan ildan

Cemal Sürreya'ya mektuplar...kitap


Cemal Sürreyya'ya mektuplar ....kitap



Toplar dağların rüzgârlarını
...Dağıtır çocuklara erken...Hasretinden prangalar eskittim...a.arif



Eskiden sokaklarda dolasmayi cok severdim,her firsatta uzun uzun yürüyüslere cikar,düslerimi düsünür,not alir,onlari oturup bir yol kenarina karalardim.Yolum Cagalogluna düstügünde Sosyal yayinlarina ugrar siir kitaplarina bakar,bir kac siir ezberler cikardim.O zamanlar eskiden ayni mahalleden oturdugumuzu Hasan Sami orada calisirdi.Edebiyat fakultesini bizim mahallede ilk kazanan odur.Yasar Okcuoglu yoldasin köylüsüydü.

Iste siirler yasam damarlarimizin felsefesidir,rahatca soluk alacagimiz,dertlerimizin imgelerini bulacagimiz siirler,her kesin derdine bence deva/Ahmed Arif'in Cemal Süreyya'ya mektuplar kitabini Sarraflar carsinda ki eski kitapliktan okumaya basladim.Dostuna yarani gösterir gibi imgelemis Ahmed Arif mektuplarla.Öyle bir anda Kürdün dilinden seslenmis ki alip göre hasrete der gibi/onun icin seni anlata bilmek seni/birde Dersim sürgünüdür sevgili Cemal Sürreyya.Ona yazdikca nefes aliyor Ahmed Arif sürgün Istanbul sehrinde.Kizlarimiz-ogullarimiz var gelecekte umuda dizer imgeleri/Kayiplara karsi otuz üc siir okur ve kirvem hallarimi böyle yaz rivayet sanilir belkide der....



Her seye ragmen umuda dair düslerimizi diri tutmak icin yasam damarlarimizdan beslenmeye devam ediyoruz
bazi seyler kanatsada yüregimizi/isyan halinde bir sürüvencinin ardillariyiz...Ey ölümsüz kir cicekleri/daglarin asi yoldaslari/ölümsüzlügün erenleri/izindeyiz...Uy havar muhammed isa askina/yattigin ranza askina/babam gözlerini verdi urfa önünde/bu dag mengene dagidir/tan yeli atanda...Sanirim Ahmed Arif'in siirlerini gelince asla vazgecmedi,en kola is diyerek siir yazmadi,cabuk pes etmedi,yillarca o kahvede/zindan/tutukluyken siir yazdi zula/ve Enver Gökce ekolinden bir mermiden benden aslanim dedi...Iste dev dalgalari yikan mektuplar...


berdan ildan

Özgürrlesme


Özgürlesme
----------------

Tüm catiskilarin köklerinde ezen ve ezilenlerin tarihi var.Tüm toplumsal sistemlerde kölelige karsi yada umutlarimizi kirmada bir esaret vardir,ve bunu kirmak icinde bir cesaret cicegi olan özürlesmekte buda biz ezilenlerin köklerimizdir.Kapitalis-emperyalist yeni dünya düzeni,insanligimizi tutsak zincirleriy...le bizler modern kunta-kintelere dönüstürmüstür.Kapitalist ergenekoncu özel mülkiyet egemenligi üzerinde insa edilen,is bölümünden üreyen biz emekciler ve bizim karsitligimiz parababalari üretimin anarsik yapisi,sinirsiz refabet,issizlik,is-cinayetleri,isgal,savas,taciz ve tecavüz,cocuk sömürüsü,parali egitim vb.bizim yada bireyin dolasim alanlarini yasa ile sinirlandirmis,yürütme ile cezalandirmis,modern egemen is bölümü ilede sömürürüyor.Bizi ücretli köleligie mahkum eden esarettir.Yani kendi öznemize yabancilasmis bir insanlik,kendi kendisinin efendisi birey,toplumsal diyalektik yasalara hükmederek özgürlesemez.

Engels yoldas özgürlügü tanimlarken söyle der"bu dünyayi kurtarma isinin üstesinden gelmek,modern köle(yani bizim)tarihsel görevidir der.Modern kölelerin yasemin devrimlerinin basariya ulasmasini belirleyen o eyleme rengini verendir de,yani kim sokaklara rengini verip özgürlestiriyorsa o kazanir.

Iste bu kapitalist barbarlik düzeninde bizim tarihsel görevimizi baglayan bir özgürlük arayisina tekabül eder-etmelidir.Tutsaklik zincirlerini parcalamaya yönelik yani iktidari yikmayi hedeflemeyen bir eylem yenilmeye mahkumdur.Özel mülkiyet duygusunun tüm görünen-görünmeyen araclarini bizi kusatmasi bir degisim eyleminin özgürlestirmesini dayatiyor.Iste öznenin yaseminin sokaklarda ki rolü..Kapitalis bu dünyada bireyin esareti dokuz aylikken baslar.Milyonlarca emekci,ulus,azinlik.isgal,aclik,yoksulluk,iskence dolu ve milyonlarca borc ile yasama merhaba diyor.Ataerkil gelisim sürecinde sagliksiz gelisim,sosyal konum,kültürel baskalasim,egitim gerici ve fasist asimilasyoncu rolü ve baska zor yasalarda,anti özgürlük uygulamalaridir.

Maddi yasam tarzimiz,toplumsal gercekligimiz kapitalizmin esaretidir/Ve Demir Ökce de yoldas söyle der.Jack London.....
"Gezdim durdum insanların arasında. Yaşamla olan çelişkilerini gözlemledim ellerindeki izlerde. Onların hikayelerini, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri olmayanların hikayelerini anlattım durdum. Demir bir ökçeye sıkıştırılmış insanlığı diriltmek oldu tek çabam. Jack London'ım ben “demiryolu serserileri” inden biri"


berdan ildan