28 Ocak 2011 Cuma

Tanriya mektuplar...kitap


Tanriya mektuplar....Kitap




...Sevgili Hasan Basri Aydin hala cezaevinde,toplumsal yasamda dilekce ile gerici-fasist tüm rejimleri tanriya mektuplar yazarak dinler ve toplumlar tarihinin acmazlarini cok net ifadelerle bize isik tutar sevgili Hasan Basri Aydin.

Toplumsal, siyasal yaşamın son 50 yılı, yazarın bizzat
tanık olduğu olaylar ve olgular ekseninde eleştiri bombardımanına tutuluyor.
Kitaptan anekdotlar...
Ey ulu Tanrım,
Bir fabrikatörün, köleleştirdiği binlerce işçinin sırtından her gün biraz daha zenginleşmesini; bir toprak ağasının, binlerce köylünün yıllık emeklerinin üzerine konmasını; bir tefecinin, binlerce kullarının alınterlerini sömürmesini hangi ilahi adaletinle uygun gördün? Yoksa...
Evet yoksa sen de mi onlardan yanasın Tanrım?
Ey Ulu Tanrım,
Bugün bir kulunuz, başından geçenleri anlattı bana. Bunca haksızlığa nasıl gönlün razı oldu bilemem! Her şey sana malum, ama ola ki gözünden kaçmıştır,
bir kez de ben bildireyim dedim...
Ey Ulu Tanrım,
Acaba başka bir güç tarafından emeğin hiç gasp edildi mi? Tırnakların pense ile çekilip "filistin askısı"na asıldın mı? "Ölüm hücresi"ne atıldın mı?
Elbette ki hayır! Bunları bizzat yaşayan asi ve günahkar bir kulunuz olarak soruyorum...
Ey Ulu Tanrım,
Kızılderililerin, siyah derililerin, Kürtlerin, bu ayrı yaratılışlarından dolayı zulüm görmelerine niçin izin verdiğini anlamak mümkün değil ...Hala F-tipi hücrelerinde inancli bir emekci olarak direniyor,Erbakan'i yasliligindan dolayi cezaevinden cikartanlar bu koca cinari hasta olmasina ve ileri yasina ragmen serbest birakmamakta ki temel neden,onun bu kitabi....

Tanriya mektuplar 1-2..ceylanyayinlari...Hasan Basri Aydin serbest birakilsin

Hasan Basri Aydin hoca ile 1995 yilinda Gözaltina Kayiplara karsi Pir Sultan Abdal Canlar derneginin acilis töreninde tanistim,acilista sunuculuk yapiyordum bir yasli bilge okudugum Otuz üc kursun siirind...e cok etkilendigini söyle,beni cesar...etlendirdin dedi,bundan cesaret alarak banada söz hakki verirmisin dedi,bende hemen mikrofunu teslim ettim,ve sevgili Hasan Basri Aydin ile tanismamiza vesile olan bu acilistan sonra Hasan Ocak gözaltina kaybedildigi günden zindana kadar umudu hep dimdik ayakta tutan sevgili ögretmenimin kitabini bulursaniz okuyan...Hararet nardadır sacda değildir Keramet baştadır tacda değildir Her ne arara kendinde ara....

Hasan Basri Aydin suan Metris zindaninda tutuklu,85 yasinda,bir yani felcli sevgili hocamizin...Hasan Basri Aydin serbest birakilsin



Not.......



berdan ildanDevamını Gör

23 Ocak 2011 Pazar

Emek....kitap



Emek,yasadim diyebilmek icin/suclu aramayasin/tilkide oyun coktur/gözlerini her kapadiginda/hep ben diyen kücük burjuva/düsle baslayan yasamdan/kendi kolla/Luc gibi aski olursun emekci bir kadina/afallasirsin/alimallah/unutma/nerde yasarsan yasa/düs bu bir gün ayni yasama itiraz yükseltir Luc gibi...Emile Zola'nin Emekteki kahramani Luc.Luc bir farbrikada mühendistir,Altinsehir gibi yoksul bir emekcilerin yasadigi bir bölgede emekcilerin yasama dair düslerini onlarla yasayarak,onlarin bunu asla basaramayacaklarini görür.Ama mücadele deney ve tecrübelerinden ezilen siniflarin özneleri sonuclar cikartmalidir tipki romanda ki Luc gibi....


Luc bu sömürü ve zülüm düzeninin ufak tefek reformlarla düzeleyemeyecegini,bu düzeni yikmak gerektigini iliklerine kadar his eden bu kücük burjuva,insanlarin sömürülmedigi,acligin,savasin,insanin insan tarafindan tüketilmedigi bir baska dünyanin izini ön bilgilerini kavramamizi saglar,neden baldiri ciplaklar bi carki yikmak icin tereddüt ederlere yanit aranir,bir idareyi-maslkcilik hastaligi olani yikin der Luc bize..


Tabiki emekci düslerin yaninda bir kizilbas ask olmasi gerekmez mi,yasama renk veren alinteriyse bu asksiz olmaz.Her emek beraberinde büyük bir ask yüreklerimize tasir.Luc bir tekstil emekcisinin düslerini kurar,önce asik olur,sonra onun o sartlarda calismasina karsi icinden bu sistemi yikmak gelir düsü yavas yavas onu bilinclendirir.Iste romana damganin vuran atar damar burasidir.Sömürü ve zülme karsi kizilbas düslerini okuyarak büyütün...emekci kardeslerim...

kurtulus yok tek basina,ya hep beraber ya hic birimiz....kizilbas bir sevginin ve en insani duyguların, insanın gerçekten özgür olduğu ve insani gelişimini tamamlayabildiği bir düzende mümkün olduğunun altını kalın kalın çizer Emile Zola, kadına ve sosyalizme duyulan aşk birdir ve insanların da aşkın da en güzel hali ancak ve ancak emek üzerinde yükselen bir sosyalist düste mümkündür.



berdan ildan

22 Ocak 2011 Cumartesi

1793 Zoya


‎1793 Zoya



"...alamanlar 18 yaşında bir kız astılar.
18 yaşındaki kızlar belki nişanlanır
astılar onu.
moskova'dandı.
gençti, partizandı.
sevdi, anladı, inandı
ve geçti harekete..."


Boğuluyor nazlı, boynu kuğu kuşunun.
Fakat dikildi ayaklarının ucunda partizan
ve hayata seslendi İNSAN:
"- Kardeşler
hoşça kalın.
Kardeşler
kavga sonuna kadar.
Duyuyorum nal seslerini
geliyor bizimkiler!"..Nazim yoldasin Tanya siiri.
O 1923 değil çok Tambov rahip aile yılında Osino-Gay Gavrilovsky Rigion bir köyünde, 13 Eylül tarihinde doğdu. Savaş Zoya Kosmodemyanskaya en çok başında Açık onu göndermek için Comsomol istedi. Yakında o (partizan dekolmanı denir olmuştu) askeri bölümünü 9903 gönderildi. Iki kez onun düşman arka bölgeye gönderildi. O 27 Kasım 1941 tarihinde Petrishchevo (Moskova Oblast) köyü yakınlarında bir mücadele atama Naziler tarafından tutuklandı.

Genç partizan işkence ve aşağılanmış oldu. Özellikle, o soyundu ve kauçuk ile dövülmüş birkaç Naziler tarafından iki veya üç saat yapışır. Ancak, Kosmodemyanskaya onun yoldaşları ya da onun gerçek adı (Tanya olduğunu iddia) isimlerini vermek değildi. Şöyle dedi: "Öldür beni, sana bir şey söyleyeceğim." O 29 Kasım 1941 tarihinde idam edildi. Onu ölüm KZoya'nın savaşcı dostu Klavdiya Miloradova hatırlatıyor ki, cesedin teşhis zamanı Zoya'nın elindeki kan kurumuştu ve tırnakları yoktu. İşkence sırasında Zoya'nın tırnaklarınıda sökmüşlerdi.
10:30 ertesi günün sabahında, idam sehpası artık kurulmuştu. Gögüsüne tabela asmışlardı “ev kundakçısı”. Zoya'yı idam sehpasına götürdükleri zaman Smirnova bacaklarına sopayla vurdu ve bağırdı:
“ Kime zarar verdin ki? Benim evimi yaktın ama Almanlara bir şey yapamadın”.
İdamın tanıklarından biri şöyle anlatıyor:
osmodemyanskaya kapanış kelimelerle bir konuşma yapmıştı önce iddia edildi "Bizden iki yüz milyon var, bize tüm asmak olamaz!" Kosmodemyanskaya savaş sırasında Sovyetler Birliği Kahramanı olmak için ilk kadın oldu (16 Şubat 1942) üzerinde.

Şubat için cesaret ve faşistler Alman karşı mücadele gösterdiği kahramanlık, 16 1942 Zoya Anatolyevna Kosmodemyanskaya of Hero rütbesi bir verildi Sovyetler Birliği. ve cesaret Vatan Her fedakârlığınız düşman mücadele ile örnek parlak oldu bir.

O Moskova'da Novodevichye mezarlığına gömüldü. ...





berdan ildan

18 Ocak 2011 Salı

Nazim Yoldas 109 yasinda,selam olsun

.......



Geldi dört güvercin
suda yıkanmak için.
Su mahpusane yalağındaydı.
ve güneş
güvercinlerin
gözünde, kanadında, kırmızı ayağındaydı.
girdi dört güvercin
yıkanmak için
suyun içine.
ve kederli toprakta dört insan
baktı dört güvercine.
Güvercinler hep beraber
güneşi taşıyıp kırmızı ayaklarında
uçabilirler.
Durdurmaz onları demir ve duvar.
güvercinlerin yumuşak kanatları var.
Ve kanatlar
Şimdi burda, şimdi damın üzerinde.
İnsanların kanatları yok
İnsanların kanatları yüreklerinde.
Dört güvercin
güneşe varmak için
yıkandı, uçtu sudan.Ve yoldas Nazim Hikmet Ran yüz dokuz yasinda.Uluslararasi dünya gericiliginin her seyi kagida cevirdigi yeryüzünde,yasama,aska,ve devrime dair düsleri gerceklestirenlerinde bir tanesi sevgili yoldas Nazim Hikmet Ran.Komünizmin yoldasi,parti calisani,sira neferidir Nazim Hikmet Yoldas.Her ani,devrim ve sosyalizme dair düs tasarimlarinda umuda,yasama dair düslerini imgeleri var onda.Günümüz emperyalizm ve proleter devrimler ve ulusal kurtulus savaslarinin öncelikli oldugu bu günlerde Nazim yüz dokuz yasinda olmasinin devrimci imgemizde ki rolü daha da anlamlidir.Simdi Nazim yoldasin imgelerinde ki kardeslikten ögrenme,onun düslerini yayma,sahiplenme daha bir anlamlidir.Nazim Hikmet Ran devrime,sosyalizme bagli bir kizilbas düstür,her daimde Karer kavaklarinda yasayacak,o köy mezarligida Sagyandir benim düsümde,damima bizimlesin-daima seninleyiz....


Rojbüne te piroz be Nazim Hikmet Ran yoldas.



berdan ildan