10 Şubat 2011 Perşembe

Ben de Halimce Bedreddinem...kitap


Ben de Halimce BEDREDDINEM.....kitap


Hep bir ağızdan türkü söyleyip
hep beraber sulardan çekmek ağı,
...demiri oya gibi işleyip hep beraber,
hep beraber sürebilmek toprağı,
ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,
yârin yanağından gayrı her şeyde
her yerde
hep beraber!
diyebilmek
için
on binler verdi sekiz binini..Seyh Bedrettininin yasadigi toplumsal maddi gercekligin maddi nesnel kosullarinin degil,yani Metafik dinsel yorumlari resmi ideolojiyi reddi inkar üzerine sekilleniyor.Radi fIs Osmanli ve Bizans dükumanterlerinin sentezleyerek bize ulastirmis.Yani simdi Yasemin ayaklanmalarinin önceli kitapta var.Iste Ben de Halimce BEDREDDINEM iz düsümü ayaklanmalarin izi var.Hazir televizyonlarda Muhtesem Süleyman tipki Sultan Mehmet Celebi buyurcusu gibi Seyh Bedreddini Iznik'e sürgüne yollar ve her aninda raporlanmasini ister.1415 bir Eylül günü eksimsi sabahinda agir adimlarla seyh Bedreddinin bulundugu tekkeye ulasir.Bedreddin ögrenciler ciceklerde ki güllerin evrimlesmesini anlatir....Börklüce Mustafa ile Torlak Kemâl, Bedreddinin elini öpüp atlarına binerek biri Aydın, biri Manisa taraflarına gittikten sonra ben de rehberimle Konya ellerine doğru yola çıktım ve bir gün Haymana ovasına ulaştığımızda der....

Duyduk ki Mustafa huruç eylemiş
Aydın elinde Karaburunda.
Bedreddinin kelâmını söylemiş
köylünün huzurunda.

Duyduk ki; «cümle derdinden kurtulup
piri pâk olsun diye,
on beş yaşında bir civan teni gibi, toprağın eti,
ağalar topyekün kılıçtan geçirilip
verilmiş ortaya hünkâr beylerinin timarı zeameti.»

Duyduk ki...
Bu işler duyulur da durmak olur mu?
Bir sabah erken,
Haymana ovasında bir garip kuş öterken,
sıska bir söğüt altında zeytin danesi yedik.
«Varalım,
dedik.
Görelim,
dedik.
Yapışıp
sapanın
sapına
şol kardeş toprağını biz de bir yol
sürelim, dedik.»
Düştük dağlara dağlara,
aştık dağları dağları... Sabahleyin Mustafa da öbür askerlerle birlikte kendisinin tutsak aldigi iki askerlerle sarayin önünde götürür,kan revan icinden.Ve Gündüz vardi yaninda oda kan revan icinde.Aylar gecti,yillar gecti...:Mustafanin Serezin carisinda kan icinde uzanisi hic unutulmadi,ve Nazim Hikmet yazdi o büyük destani...


berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder