8 Şubat 2010 Pazartesi

Ekim'e rüya


Daglarin ardinda ki Kaf dagi
Rüyalarimin tilsimi
Moriye sipinin gözyaslari
Kizil bir safak vakti
Kizil bir yel esti
Onalti rüzgar gibi
Dört rengi Kürdistan
Iner düslerine üc renk gibi
Yamurda yagarken
Omuzunda filintasi
Yakisikli mavi gözlü cocuk
Yasanmamis ask haline
Bir kelebek ömründe ömrü
Moriye sipinin gözyaslari simdi bu Berfin...Gecenin bu labirentinde gökyüzüne bakarak son yildizda kayinca Mercan daglarinda bir yel esti,kimse his etmedi
sayisiz diger yildizlarin topragi bereketlendirdigi gibi.Elinde filintasini son kez oksadi,cevreyi kolocan etti,su icti Berfin'in matarasindan,agir agir mirildanmaya
basladi,uzaktan mitrolyöz sesleri dövüyordu Lac deresini.Adimlari hizlaniyordu habersiz.Kafasini tekrar kaldirip göge baktigindan,bir damla süzüldü pinarindan.
Bir süre daha yildizlara gezdirdi gözlerini,bulundugu yerden Asme'nin savki Munzuru yakamozlastirmisti.Yaslandi magaranin duvarina,tütün sardi,parlayan
kutup yildizina bakarak Berdan hewali düsündü.Yoldas seni anlatmama lazim dedi,o beni yaraliyken catismada bölgesini terk etmeyip beni omuzladi.O hemsomdu
Bu aksam kelimeler yildizlara karismadan seni anlatmaliydim diye düsünürken,yere yigildi tarih 29 Ekim'i gösteriyordu.Sonra kisacik yasama bir not düsülüyor..
29 Ekim,ne cok sey paylasmistik seninle.Ve simdi özgürlüge Welati sigdirip kendimizi avutuyoruz sensiz...


berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder