8 Aralık 2009 Salı

Derin devlet öldürür


Serap Eser, Aydın Erdem... Onlar; savaşın son kurbanları. Savaşta ısrar ve çözümsüzlük öldürüyor. Demokratik barış yeşermedikçe, dört bir yanda genç ölümler boy veriyor. İşte dört yılın küçük bir bilançosu...

Serap Eser, Aydın Erdem.. Onlar; savaşın son kurbanları. Çözümsüzlük sürdükçe, demokratik barış sağlanmadıkça ne yazık ki son da olmayacaklar. Uğur Kaymazlar, Ceylan Önkollar, Mehmet Uytunlar gibi. Aleyna Çelikler, Ruken Arılar, Melek İpekler gibi...



Serap Eser, tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybetti. Küçükçekmece'de İETT otobüsüne molotofkokteyli atılması sırasında yanarak ağır yaralanan lise öğrencisinin ölüm nedeni, organ yetmezliği. Oysa Serap Eser son günlere kadar yürüyordu. Hatta dışardan yemek bile yiyordu. Kızın ağabeyi Ümit Eser, hastanenin ihmali varsa Adli Tıp raporuna göre suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.



Önceki gün ise Diyarbakır'da Aydın Erdem yaşama gözlerini yumdu. Sırtına iki kurşun isabet eden Dicle Üniversitesi Matematik Öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi, 23 yaşındaki Erdem, kaldırıldığı DÜ Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Bir kurşunun sırtından girip akciğerini parçaladığı, diğerinin ise kafasını sıyırdığı belirtildi. Tanıklar, polisin çok kısa mesafeden hedef gözeterek Erdem'e ateş ettiğini söylediler.



Serap ve Aydın ne yazık ki ne ilk, ne de son. Savaşta ısrar ve çözümsüzlük öldürüyor. Demokratik barış yeşermedikçe, dört bir yanda genç ölümler boy veriyor. İşte dört yılın küçük bir bilançosu...



Ceylan Önkol, 12 yaşındaydı. Diyarbakır Lice'de çobanlık yaparken, üzerine havan topu düşü. Jandarma ve savcı 'güvenliğimiz yok' diyerek olay yerine gitmedi. Ceylan'ın cansız bedeni 6 saat olay yerinde bekletildi. Savcı, olay yerine giden İmam'a olay yeri incelemesi yaptırıp, fotoğraf çektirdi. Kendisi ancak üç gün sonra olay yerinde inceleme yaptı. Adalet Bakanlığı, olay savcı hakkında soruşturma başlattırmadı. Genelkurmay, olayla ilgili, “Asimetrik kapsamlı ve organize bir psikolojik harekat sürdürüldüğünü” ileri sürdü.



Mehmet Uytun, sadece 18 aylıktı. Şırnak'ın Cizre ilçesinde annesinin kucağında vuruldu. Polisin attığı gaz bombası kafasına isabet etti, minik Uytun komaya girdi. 10 gün direndi, ama yoğun bakımdan minik tabutu çıktı. Valilik ölüme sebebiyet veren yaralama için “taş çarpması” dedi, ama hastane raporlarında bu, “Metal aksanlı bir cisim çarpması ile oluşan yaralanma” şeklinde yer aldı. Evde inceleme yapan Cizre Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı, çocuğa çarpan cismi tutanağa “gaz fişeği” olarak geçirdi.



İbrahim Öztürk, 25 yaşındaydı. Şafağına 75 gün kalmıştı. Teğmen Mehmet Tümer'e “Beni öldüreceksiniz” diye isyan etti. Ancak teğmen acımadı. Eline pimi çekilmiş bomba tutuşturulan er İbrahim Öztürk, üç askerle birlikte yaşamını yitirdi. 4 askeri öldüren teğmen, “taksirle adam öldürmek”ten sadece 12 yıl hapse çarptırıldı. Ceza 'iyi hal'den 9 yıl 2 aya indirildi. Teğmenin avukatı asker ailelerini, “Bu işi daha fazla kurcalarsanız, oğlunuz şehitlik beratı alınır” diye tehdit etti.



Aleyna Çelik, henüz 3 yaşındaydı. Taha Yıldız, 5; Murat Ağca ise 14. Güngören'de meydana gelen patlamada yaşamlarını yitiren 17 kişinden üçü çocuktu. Dava sürüyor. 8 kişi saldırının failleri oldukları iddiasıyla yargılanıyor. Ama “Üç ay önce Kandil'de eğitim alıp geldiği” iddia edilen Hüseyin Türeli'nin, 7 yıldır sigortalı olarak çalıştığı ortaya çıktı. Diğer 7 kişiye ise ne mahkeme sorgusunda ne de gözaltında bombalamayla ilgili soru soruldu.



Enes Ata, henüz 7 yaşındaydı. İsmail Erkek 8, Mehmet Akbulut ise 17. Başbakan'ın “Güvenlik güçleri kadın da olsa, çocuk da olsa, eğer terörün maşası haline gelmişse, gerekli müdahale neyse onu yapacaktır” dedi, Amed'de polis kurşunlarına hedef oldular. Kurşun minik Enes'in kalbine isabet etti. Çatışma, Muş kırsalında kimyasal silahlarla öldürüldüğü iddia edilen 14 gerillanın Amed'de defni sırasında polisin saldırısı üzerine başlamıştı.



Uğur Kaymaz... 12 yaşında 13 kurşunla öldürüldü. Mahkemeler, Adli Tıp raporlarını hiçe saydı, polislere beraat verdi. Aile, “Adalet duygumuz zedelendi” dedi. Dava, AİHM'e taşındı. Adli Tıp, Uğur Kaymaz'ın “Sırtından sıralı biçimde ateşlenmiş 9 kurşun yarası bulunduğu, silah tutacak yaşta olmadığı ve olay yerinde çatışma izi bulunmadığı”nı raporlaştırmıştı.



Ruken Arı, 4 yaşındaydı. 6'sı çocuk 44 kişinin öldürüldüğü Mardin Bilge Köyü Katliamı'nın kurbanlarından biri oldu. İlk açıklamalar katliamın PKK işi ve namus cinayeti olduğu şeklindeydi. Ama katliamın koruculuk sistemi kaynaklı olduğu ortaya çıktı. Dava sürüyor.



Melek İpek, 19 yaşındaydı... Amed'in Yenişehir Mahallesi Yazıcıoğlu Caddesi'nde, sivil plakalı askeri personel taşıyan otobüsün geçişi sırasında patlama meydana geldi. Özel bir dershane önüne park edilen araçta meydana gelen patlamada 6 kişi hayatını kaybetti. Melek İpek, patlamada ölen 5 dershane öğrencisinden biriydi. Yetkililer PKK'ye işaret etti, ama PKK saldırıyı kınadı.



Şilan, Zilan, Mizgin, Faide, Nazar, Nazlı, Rojhılat ve Hasan... En küçüğü 6 aylık, en büyüğü 14 yaşındaydılar... Diyarbakır Koşuyolu Parkı’na konulan termos içindeki bombaların patlaması sonucu hayatlarını kaybettiler. Bombalamayı Türk İntikam Tugayı (TİT) üstlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder