Yaşam şuncağız bir şey işte
bir defter kalır gidenlerden
ayrı düştüklerimizden bir kitap
yıllar sonra aklına gelir de birden
bakarsın/kuytu dalında bir sayfanın
incecik izler vardır
diretmişliğimizden
Yaşam şuncağız bir şey işte
altı çizilmiştir kimi satırların
gelseydiniz, karışsaydı gözleriniz çayın buğusuna
böyle koymazdı tozutarak esmesi karın
okursun/için burkulur da biraz
derin gizler vardır
birikmiş eski mektupların
Yaşam şuncağız bir şey işte
bir dostun ölüm haberi gelir
bir ihzar müzekkeresi bir arama emri
sen bir ilmek daha arasın acının şiirine
duyarsın/biri sevdiğini öper son kez ağzından
sokaklar iz tarlası
adresin belirsizdir
Yaşam şuncağız bir şey işte
güneş fabrika duvarlarına düşünce
sessiz adımlarla yürür sabahı umut
karışsan yankıların bir ışık salkımında yitişinde
dinlersin/yazılmamış bir tarihin
yalın dipnotudur bunlar
yazılır günü gelince”
Sair demis ya yasam sunca agiz bir sey iste.Suyun kaynagi insan,insan kaynagi doga,doganin kaynagi yasam esittir yasama dair yasadiklarimizi
anlatabilmektir,bazen sohbetlerde,bazen görülmüstür mektuplardan,bazen idama an kala,yada bir zilgit gibi haykirmak dag doruklarinda.Her sehrin
bir rakim'i vardir ya daglarinda yazamadiklari var,neler gördüler tarihler boyu,kavalin ezgisini,zulada ki anilari ve bize her sekilde ulasan anilar.Hayri
Erdogan'in da bize sundugu tamda bu gerceklik.Halil Uysal Beritan'la esdeger bir belgesel.Daglarda ki zoru ve ona hayat veren gerillalarin yasamlari
var doga ile insan.Kentlerde cocuklar citalilariyla kaplarken,daglarda kar yagiyor ve her yan bembeyaz,cig kopuyor devrim haykiriyor.Daglar meltem
ler,nergizler,nevrozlar,kardelenler,gelincikler,azeler,bin bir renk ciceklere bürünmüs,bir bakarsin newroz ve kardelen cigin altindan sana seslenir
bize güc verin onlara diz cöktürelim.Iste yasayamadiklarimizin belgeseli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder