6 Mayıs 2009 Çarşamba

Karl Marks 101 yasinda.Marksizm hala günceldir


"Nasil ki Darwin organik doganin üreme yasasini bulduysa.Marks'da insanlik tarihinin gelisme yasasini,diger bir ifadeyle insanligin,siyaset,bilim,sanat,teoloji vb.
ile ugrasandalarda daha önce,önce yasamak icin dogal gereksinmeleri ( yemek,icme,barinma,kazanimlari,giyim vb)bunlarin sonucu olarak maddi ilk üretim
araclarinin üretimi ve iktisadi gelismislik derecesi,devlet,hukuksal görüsleri,sanatin ve dinsel görüslerin gelisme kosullarini bulduklari temel ifade etmede ve
bunlari aciklamak gerektigini buldu ve daha önce bu gibi maddi temeli bulunmayan sacmaliklarin üstünü örtülmüs bulunan o temel olguyu buldu...Secme eserler"

Ezilen insanligin büyük emekcisi ve sosyalizmin kuramcisi Karl Marks ölümünden buyana tam 129 yil gecti ama hala onun düsünceleri kurami ekonomik krizin
derinleserek gelistigi su günlerde bir daha güncel ve ögreticidir.Engels'le birlikte sosyalizmin maddi bir gereksinim oldugunu isci sinifi ve ezilenlerin partilerine
son derece güclü ve etkili bir ideolojik silah veren büyük kuramcinin o zamandan günümüze önemli degisimler gecirmesine karsin sinifli,kapitalist toplumun
temel özelligi olan üretim araclarinin denetimi ve siyasal erk olarak yöneten burjuvazi ve bunlarin denetimlerinde olan ezilen sömürülen milyonlar ile kafa ve kol
arasinda ki antagonist**celiksi** hala varligini koruyor.Iste Marks'i yada Marksizmi teorik olarak,Leninizmi pratik olarak kavramamiz icin bu celiskiyi iyi kavramak
gerekiyor.

Insanlik tarihi cok eski caglardan beri baskinin,siddetin,sömürünün ve zorbaligin olmadigi bir- esitlik-özgürlük-kardeslik özlemiyle yasamis ve bu özlemler icin
her zaman ezilen ile ezen sinif arasinda bir iktidar kavgasi yasanmis ve ayaklanmalara yol acmistir.Ancak kapitalizm öncesi toplumlarda maddi üretimin yetersizligi ki bu sinif olmanin temel eksenidir.Iste tamda burda sinif olmanin geregi bu celiskileri kavramak dahasi bu celiskilerin sonucu icin devrimci eyleme
katilmaktan ve örgütlü durus sergilemeten gecer.Siniflarin temel mantigi da budur.Ama kapitalizm emekcinin koynunda dev üretici gücleri uyandirarak maddi
üretimin yetersizligini asmaya baslamasi ile üretim araclarindan yoksun modern isci yoksullarini ortaya cikartarak,emegin iktidarinin esas kosullarini yaratti.Bu
ekonomik krizde sinif bölüklerinin daginik olmasi,ezilenlerin kendi partilerinde yoksun olmalari yada öncü partilerinin ice dönük politikalarindan dolayi emperyalist
mali krize gecici cözümler üretirken bile Marks ve Marksizme atifta bulunuyorlarin nedenlerini de biraz buralarda aramak gerekiyor.

Zamaninda bugün ekonomik krizin bas aktörleri Almanya,Fransa ile Ingilizlerin belli basli düsünce akimlarinin yani klasik Alman felsefesini,klasik Ingiliz ekonomi
politigini ile Fransiz ayaklanmalarini ezilenler icin sentezleyen ve onu güclü bir silaha dönüstüren Marks,her seyden önce tarihsel meteryalizmin bilimsel bir
aciklamasini yaparak emekci milyonlara gidilecek rotayi gösterdi.O toplumsal gelismelerinin motor gücü krallar vb,üstün bireylerin eylemleri,mücadeleleri yada
teolijisel doga üstü güclerin müdahaleleri oldugu yolunda ki metafiziksel ve idealist görüslere karsi ezilenlere bir miras birakmistir yukarida ki giris yazisini Engels
mezari basinda yapmistir.

Iste üretici güclerle üretim iliskiler yada özel mülkiyet iliskileri arasinda ki celiskilerin,toplumsal gelismelerin temelini olustirdugunu ortaya koyuyor Marks. Toplumun ekonomik temeli yahut alt yapinin bu iki temel celiskisi arasinda ki mücadele,siyasal planda kendini ezen-ezilenler,sömüren-sömürülenler olarak
görmemizi de saglar"Simdiye kadar ki bütün toplumlarin tarihi,sinif savasimlari tarihidir"der komünist manifesto'da.

Gercektende ilkel komünal toplumun yikilmasindan günümüze kadar bu savasimlari görmek mümkün.Ezen ile sömürülen ve eski üretim iliskilerini temsil eden
siniflarla,eski barbarlik üreten sinif olarak Kapitalistler,emperyalistler,fasist iktidarlarla onlara karsi özgürlük-esitlik-kardeslik icin mücadele edenlerle kiyasiya
bir savasim hala devam ediyor.Iste ondandir ki tüm dünyada yasanan mali ekonomik kriz derinlestikce yüzeysel bile olsa burjuva yazarlar ve iktisatcilar,eski
dönek liberal Marksitler de Marks'a atifta bulunmalarinin gercek nedeni de tamda bu.Daha derinlesek olan mali ekonomik kriz bir bicimiyle proleteryanin
devrimci eylemiyle bulusmamasi icin sosyalizme ve Marks'la bulusmalarini engellemek icin krize care üretmeye,Marks'tan yararlanmaya calisiyorlar.

Burada ki bizi ilgilendiren esas sorun Marksizmin mihenk tasiyla yani proleterya diktatörlügü kavrami ile 1871 Paris Komünü deneyimlerinden dersler cikartarak
derinlesen proleterya diktatörlügü kavrami ile neden devrimcilerin ayristiklarinida görebilmemiz icin gereklidir.Devrimci örgüt ve partilerin ayirim noktalarindan
bir de iste tamda budur.Iste bazi liberal solcularin Marks'a ve Marksizme saldirmalarinin temelinde bu diktatörlük yatar.Dolayisiyla isciler ve ezilenler icin tam bir
demokrasi olan proleterya diktatörlügü,burjuvazi ve sömürenler icin bir ezilenlerin diktatörlügü oluyor.Demek ki ezilenlerin iktidari ya da sosyalist demokrasi
kavrami budur.Toplumsal yasamdan beslenerek gelisen,maddi yasamdan ögrenen,gelisen bilimsel bir formüldür bu.

Iste Marks'in bilimsel kanitlarindan biri de;kapitalist toplumun hareketinin ekonomik yasasini kefsetmis.O,metanin niteligini ve kapitalist toplumda ve ekonomide
tuttugu yeri analiz etmis,sermaye birikiminin önemi ve islevini ortaya sermis,kapitalist üretim biciminin"mali ekonomik kriz" yol arkadasi olan ekonomik bulanimlarin asiri üretimden kaynaklandigini "stok" ve kapitalistlerin iscileri ve ezilen milyonlari sömürerek elde ettikleri arti-degerin can alici noktasina isaret
etmistir.Kapitalis toplumda sermaye birikiminin tarihsel egiliminin önce bagimsiz üreticilerin sermayeye bagimli kilinmasina,yoksullasmalarina ve giderek
emekcilesmelerine yol actigini ve bu sürecin sonunda kapitalistlerin kendilerinin mülksüzlesmelerine ve sermaye fazlaligi ve de birlikte merkezilestigine
götürdügünü söyler Marks.Iste bu gelisimin kapitalist toplumda ki esas adi sosyalizmdir.

Komünist Manifestoda Marks ve Engels söyle söylüyorlar.

"Insanin insan tarafindan sömürüsü ortadan kaldirildigi ölcüde,bir ulusun baska bir ulus tarafindan sömürülmeside ortadan kalmis olacaktir.Ulusun kendi
icinde ki siniflar arasinda ki uzlasmaz karsitlik ortadan kalktigi ölcüde,bir ulusun baska bir ulusa besledigi düsmanlikta son bulacaktir.

Ulusal sorununa yaklasim konusunda ezilenlere biraktigi bayrak ve halklarin kardeslesmesi yasasini Lenin ve onun önderliginde ki bolsevikler mücadelesiyle
yasam bulmustur.

Marks asla bir ütopik sosyalist olmamis,yanlizca teorik ve bilimsel calisma yapmamis,proleteryanin,ezilenlerin öncü devrimci ,komünist örgütlerini olusturma,
taktik,program,stratejik siyasetlerini belirleyerek,kapitalis ve emperyalist barbarliga karsi ekonomik ve siyasal yasamda savasmis ve savasmaya emekcilerin
nasirli ellerinde devam ediyor....



berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder