22 Aralık 2008 Pazartesi

Ölümü ektim randevu yerine


Her gün seninle zindanlarda "zeybek oynuyorum" can yoldaşım.

Geceyi aydınlatan newroz atesi gibi izini,izimizi sürüyorum.Zilan bu ya;nereden gelip,nereye gittiği belli olmayan bir Kelebek gibi, Munzur suyu misali bir süt gibi apak,Abi-Hayat diyor ya Deniz Gezmis iste öylesine.

Sonra ışık demetleri, sahilde yakamozlar, seranomi söyler tel örgülerin dışında o asiti kızı

Gözpinarlarim da tarihin zapt edilemez direngenliği, yorgun düsen düşüncelerim nizamiye kapısında voltaya ilesmis bedenim yanınızda.

Açılır açılır en umutsuz yerin de kırmızı gül demet demet.

Bir güvercin gibi iceri süzülüyorum,önümde görüş kabini, sonra bayanlar koğuşu, açılır bir bir zülüm kaleleri, hani bir söz var ya Sevgili Erol her söz gerçeklerde gizlidir, yoğunlaşan kalem,yazilan pervane,sansürsüz cümleler ve dizeler.

Yakamoz yoldaşça sevişmeler zamanı zindanlar.

Doyumsuz heyecan, kelepçeli eller sorguda, bazen elektrik akımları düzenlenir düşlere, akımlar da Zelal ve Asme gelir gözlerimize, Munzur, Gözeler, Hergep, Cewlik Murat suyu ve Dicle sonra Firat seni.

Çözümlemek için üc mum yaktım
biri azadi
biri dixazin
biri asiti
yine biri var ki Erol Zavar.

Direncin ve umudun sesleri doldurdu Hergep'te ki ve zindanda ki tarihe,bir anekdot düştü

O sesler havar, havar

Her zaman yanında olacak,sana merhaba diyecek insanlar.merhaba EROL ZAVAR

Erol Zavar kanser tedavisi dışarıda yapılmalı ve hasta tutuklular serbest bırakılsın. Erbakan'a kiyak, Erol Zavar'lara ölüm reva görülmesin.

Berdan İldan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder