2 Mart 2010 Salı

Marti düsü


Özgür bir marti simdi zindanlar


Nasıl ki
Bir ana ceylan
Vurulmuş yavrusuna
İçten yanıyorsa
Ve nasıl ki
Teksas'lı bir kız
Almanya'da öleni
İstanbul'da arıyorsa
İşte öylesine..

Beyaz yeleli
Bir atın sırtında
Gece demeden
Gündüz demeden
Durmadan dinlenmeden
Koşarak
Azgın denizlerdeki
Kudurmuş dalgalar gibi
Coşarak
Kokladığ...ın her çiçeği
Yaprak yaprak
Bastığın her adım toprağı
Parmak parmak
Dolaşarak
Sabah erkenden uyandi,asortmalarini hizla yiginerek voltaya ciktigindan,denizin kokusunu,martilarin sesleri duyumsadi.Hizla kosmaya basladi,deniz kiyisinda ki cakil taslarini düsünüyordu.Gözleri faltasi gibi acilmis,inceden inceye kendi kendine de konusuyordu.Bir ara durdu egildi,su icer gibi yapti,voltadakiler bir sey anlamadilar,Malum burasi zindan garipsenecek bir sey yok,ki olsa gidip konusulur.Kac tur atti saymadi,ama günes tel örgüleri asip yüzüne yansidigindan,gökyüzü masmavi oldugunda durdu.Nefes nefese kalmisti Munzur.Solgun krital mutlulugun magdurlari izmarit topladiklarinda bir marti süzüldü Valdemoro zindanlarina.Denizden ayrilmis anlasilan,artik zindan da besleniyor besbelli.Yorulmustu gözlerini ovaladi,kantine dogru yürüdü bir sallama cay aldi .Kimi gülümsüyor,kimi bir kahve alacak birini bekliyor,kimi telefon ediyor gözyaslari icinde,kimi revire gitmek icin.Ve günese sirtini dayamis o WELAT'i düsünüyor bir nehir gibi aziginlasarak.Ve zaman gelip catar.Her kes hücrelere len........


berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder