22 Aralık 2009 Salı

Fasizm teslim olmali





22 Haziran 1941, Faşist Hitler Almanyası'nın Sovyetler Birliği'ne saldırdığı tarih.1944 yılında, Amerikan-İngiliz kuvvetlerinin gerçekleştirdiği Normandiya Çıkartması, savaşın kaderini tayin eden askeri harekat olarak gösterildi, sayısızca filme konu edildi. Fakat hiç bir şekilde gerçekler tümüyle unutturulamadı. Eşsiz kahramanlıklarla dolu sosyalist anayurdun savunulması savaşının çok önemli bir belgesi olan Sovyet Ordularının Başkomutanı Stalin'in radyo konuşmasında söyle sesleniyordu..

Josef Stalin söyle seslenmişti faşizme karşı direnenlere..
Dostlarım, size hitap ediyorum!

Yurdumuza karşı 22 Haziran'da Hitler Almanyası'nın haince başladığı askeri saldırı devam etmektedir. Kızıl Ordu'nun kahramanca mukavemetine rağmen, düşmanın en iyi tümenleri ve hava kuvvetlerinin en iyi kıtaları artık ezilmiş ve savaş meydanlarında mezarını bulmuş olmalarına rağmen, düşman, cepheye yeni kuvvetler katarak ileri sokulmaya devam ediyor. Hitlerci ordular, Litvanya'yı, Letonya'nın mühim bir kısmını, Belorusya'nın batı kısmını, Batı Ukraynası'nın bir kısmını işgal edebildi. Faşist hava kuvvetlerinin bombardıman uçakları, harekât sahalarını genişletmekte, Murmansk, Orşa, Mogilyov, Smolensk, Kiyev, Odesa, Sivastopol şehirlerini bombalamaktadır. Yurdumuzun üzerinde ciddi bir tehlike başgöstermiştir.
Nasıl oldu da bizim şanlı Kızıl Ordumuz, bir sıra şehir ve bölgelerimizi faşist ordularına bıraktı? Cakacı faşist propagandacılarının durmadan öttürdükleri gibi Alman faşist ordusu sahiden mi yenilmez bir ordudur ?

Fasizm teslim oldu

Büyük imparatorluk ve devasa askeri gücü olan Roma,dünya egemenliğine soyunmak için önce Yunanistan’ı teslim alarak ise baslar.Ancak büyük bir sosyal siyasal kültüre sahip olan Atina yenilmis Roma imparatorluğuna. Bir sair söyle seslenmiş dizeleriyle bu teslimiyete..."tut ki iki yüzü mavi ellerinde titrek gün karanlığında bir yüzü aslolan gölgeler mavi sularda, çizilmiş gölgeler gecede puç kızgın güneşle ayaklanan kara büyünün gölgelediği esmer gecede yakılan kibritle .tutuşan karamsarlığı tebessümler,gölgeler ,,ve gecede arsız, karanlığında iyimser,,, ayın çekiminden sonra puç ...

akar gölgeler suya düşen yüzüm tebessümü mavi sulara ,,
yansıyacak mavinin ellerinden mahsumluğuyla gölgen
düşer çizilen yüzüm
uyandırılacak mavi sularda /// rüyalar gecede puç....
.karanlık yüzü geceden..
varırken sabaha gölgeler yansır erken suya düşecek gece ,gölgenler suda puç!!!!!
suya yansıyan yüzüm su yüzünde berrak gölgem esmer
yüzünde,
uyandırılan mavi
sulardan
geceye gölgeler"

Kazanılan gelecektir.Yere düşenlerin, mücadeleyi terk edenlerin,köseyi dönenlerin, aslini inkar edenlerin düşleri aydınlığı gölgeler. Oysaki faşizme karşı direnişlerde bedenleri yeraltı damlalarının döl yatağında okyanuslara gebe olanların bağrında filizlenecek tohum. Tıpkı Deniz Gezmiş. Tıpkı Mahir Çayan ve tıpkı İbrahim Kaypakkayalar gibi. Binlerce yıldır özgürlük arayan büyük insanlık faşizmi yenip sosyalizmin inşasını tamamlayamadı. Ama yolun sonuna da geldik demek için de kahin olmaya gerek yok Marks yoldaş demiş ya "Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor - Komünizm hayaleti...” İste Tüm dünya kıtalarında Hitler, Musoloni, Salazar, Franco'dan İspanya, Almanya, İtalya, İngiltere, Mısır, Roma, Osmanlı, Portekiz,Yunanistan ve Türkiye'ye bir dizi imparatorluklar kuruldu, yıkıldı. İnsanlık tarihi tarihsel diyalektik materyalizm ile Metafizikçiler kıyasıya mücadele ettiler.Paris barikat savaşlarından, Kasım ayaklanmalarına,oradan Stalingrad ve Leningrad'a kadar çok tanrılar yaratıldı, çokları yerine yenilerini koyularak yola devam etti. Çok yenilgiler çok zaferler gördü ezilen ey insanlık.Ve sonra büyük insanlık Komünist Manifesto ile kendi kaderini eline alarak, geleceğin ışık ülkesini yaratmak için yeraltı nehirleri gibi akmaya başladı. Onlar Pir Sultanlar, Spartaküsler, Bedreddinlerdi, Paris ve Gazi Şırnak barikat savaşlarıydı Dersim, Zilan; Koçgiri. Onlar ezilenlerin sosyalist ilham kaynaklarıydı. İşte bu faşizme karşı bu büyük yürüyüşümüze mayasını verecek olanda sensin yazıyı okuyan yoldaş, arkadaş, hewal, amigo. Ve milyonlarca olan bu direnişçi geleneğimize sahip çıkmaktır. Bir yeraltı nehri gibi.


Berdan İldan...
şiir Mukaddes Tektaş’a aittir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder