31 Ekim 2009 Cumartesi

Ateste Semah Dönen Bizim Yoldaslara


Promethus'un Tanrilardan caldigi ates özgürlesme simgesinin adi olmustur yüz yillar boyu.Isyan ve itat
etmeme ilk prometheus'la baslamis ve yerküreyi kavurmustur.

Tanrilarin intikami, ise hemen harekete gecmistir.Insanlardan caldiklari atesle halklari tehdit etmisler ve
tek tanrili dinlerle de cezalandirma ve tehdit ile insan oglu yakilmaktadir.
Cehennem atesleri Mölmö ve Sollingen,Ludwigshafen'de katliama dönüsürken aileler semaha dönüyorlardi.
Yakin ulen,yakin sesleri yükselirken Madimak'ta yakilanlar yine semaha halay cekiyorlardi.
Iste bu yakma eylemi ruhun seytandan arindirilmasi icin yine devreye ates devreye girer.Ama hep ayni korku duvari yaratmaktir amaclanan.
Iki eylemin de özgürlesmenin sembolü olmak,tanrilarin insanligi yok etme araci ates.Hem isyan ates,
hem yakilarak öldürülmek yani. Ya Ikarus

İkarus olmak…Özgürlük ve öğrenme tutkusu, tarihler boyunca hep eşdeğer görülmüş… Yunan mitolojisinde buna dair sayısız hikaye vardır. En çarpıcı olanı ise İkarus’unkidir.

İkarus’un babası Daidalos bilge bir mimardır. Sürgüne gönderildiği Girit Adası’nda Kral Minos’un yanında çalışmaya başlar. Onun isteği üzerine insan başlı, boğa bedenli bir canavar olan Minotauras’ın bir daha çıkmamacasına içine kapatılacağı Labirent’i inşa eder. Ancak bir süre sonra kral Minos’un emri ile, Labirentin gizini Theseus ve Ariadne’ye öğrettiği gerekçesi ile oğlu İkarus’la birlikte kendisi Labirent’e hapsedilir.

Daha çok özgürleşmek!
Daidalos, yaratıcı aklıyla, buradan çıkmanın yollarını arar. Ve kendisi ve oğlu için kanatlar yapar. Bu kanatları bal mumuyla bedenlerine, omuz başlarına yapıştırır. Oğlu İkarus’a ne çok alçaktan, ne de yüksekten uçmamasını, özellikle de güneş ışınlarına yaklaşmamasını tembih eder.
Fakat İkarus takma kanatları ile bir kez havalandıktan sonra, aydınlığı, güneş ışınlarını ve bunların ardındaki hakikati biraz daha yakından görmek, öğrenmek ve daha çok özgürleşmek düşüne kapılır. Ancak, güneşe yaklaştıkça, takma kanatlarını bedenine yapıştıran bal mumları erimeye başlar. Ve sonunda İkarus, Ege Denizi’nde Sisam Adası’nın yakınlarındaki İkaya Adası’nın önüne, bugün de, onun anısına, İkarus Denizi denen bölgeye düşer, yitip gider…

Egemenlerin tarihi bu,kendilerine tehdit olarak gördükleri gücleri,düzenlerini ve statükoyuyu korumak adina,yok etme,ortadan kaldirma yöntemlerini uyguladigi
bir terör tarihidir.

Bu yok etme bicimlerinden her cagda farkli bicimlere bürünmüstür.Katliamla terbiye edemediklerini sahte alevi önderleriyle katlettigi alevi hareketini hizaya
getirmeyi hedefliyorlar/Reha Camuroglu,Izzettin Dogan,Cemal Sener,Riza Zelyut vb.digerleri/

Tarih alevi demokratik hareketini yakilarak öldürmenin bir dizi örneklerine taniklik etmistir.Suclari kimi zaman zindik olmak,kimi zaman katli vacip olamak,kimi
zaman yakilarak öldürmek olmus.

Issizligin ortasinda ates ve sisle karartilmaya calisilan demokratik alevi hareketidir.Yakilmisa declal'dir,yakilmisa Lilith'dir.Tanrinin adaleti egemenlerin ve gerici-fasist ile satilmis alevilerin eli ile baslatiliyor.

Bre sivas daglari da sivas daglari
horasan'dan gecer gelir yollari
kus dili konusur mazlum dilleri
hizirpasa gevvatinin kanli elleri
her seher
her seher
astirir beni
Kimi yumruk kaldirir saltanata saz ile
adina haydar derler
pir sultan abdal
saray göcer
gün biter
haydar gider
ve ad ile onur,namus kalir

Dinlerden kiyamet günü ve cehennem hep alevilerle es görülür.Tüm tek mezhepsel dinlerde yasarken tanrinin buyruklarina uymayanlar ates'te katledilir.
Vatikan ve Dinayet islerinin Bruno'dan Sewas'a kadar verdikleri engizisyon yakma kararlari,yakarak intikam almaktir"kendinen olmayani,cehennemi beklemeden bu dünyada atesle yakarak cezalandirma"bu mantigin Almanya ve Türkiye örnegidir tasvirledigim.

Yakarak öldürme....


Tüm dünyada ki ötekileri öldürmenin ve yakarak öldürmenin ya da bogarak yok etmenin adidir bu yakin ulan,yakin törenleri.Törene bazen krallar ve devlet
erkanlari ile isbirlikcilerde katilir.Bu cezanin ve törenlerin genis emekci halk yiginlarini icin ibret vericidir.

Ayrica düsünenler üzerinde bir demokles kilici ve baski aracidir.Bir kac örnekle somutlayabilirim.

Giordano Bruno felsefeci ve yazardir.Düsünceleri dönemin egemenleri ve kilise tarafindan din disi sayildigi icin yargilanir 17 Subat 1600 yilinda Roma'da
Cicekler Meydaninda yakilarak katledilir.Ve Bruno kendisini yakanlara söyle seslenir ;Siz kararinizi bildirirken korkuyorsunuz da,ben onu dinlerken korkmuyorum" der.

Galileo" Dünya dönüyor"dedigi icin yargilanir ve karsilasacagi seyleri anlayinca kendi düsüncelerini yalanmayi tercih eder.

Ortacag karanliginda daha sayamayacagim yüzlerce insan yargilanip ayni cezaya karptirildilar.

Iktidarlar düsüncelerini paylasmadiklarini,farkili düsünce ve inanclari yakilmasi ortacagla sinirli degil.Iste Maras,Corum,Malatya,Sewas,Gazi ve Ümraniye
katliamlari.

Engizisyon mahkemelrindeki mantigin iki benzeri Almanya ve Sewas versiyonuyla da karsilasiyoruz.Almanya'da kitlesel törenlerle yakinlan kitaplar.Türkiye'de
ise Sewas'ta aydinlar kitlesel irkci-fasist sloganlarla.

Bu corafyada ve topraklarda yüzlerce katliam gerceklesmistir egemenler tarafindan simdi AKP ve isbirlikci aleviler tarafindan gerceklestirilmeye calisilan
bizi yakanlarin temsilcileriyle baristirmalari Engizisyonun ihanet versiyonu degil mi ?

Dün gece seyrimde costuydu daglar
Daglar aglar aglar Pir Sultan deyü
Gündüz hayalimde gece düsümde
düs de aglar aglar Pir Sultan deyü

Uzundu usuldu dedemin boyu
Yildizdir yaylasi Banaz'dir köyü
Yaz bahar ayinda bulanir suyu
Sularda aglasir Pir sultan deyü
****
Uyur idik uyardilar
Diriye saydilar bizi
Koyun olduk ses aldik
Sürüye saldilar bizi

Halimizi hal eyledik
Yolumuzu yol eyledik
Her cicekten bal eyledik
Ariya saydilar bizi

Hak divana dizildik
Ask defterine yazildik
Bal olduk serbet ezildik
Doluya saydilar bizi

Salvari saltak Osmanli/Egeri kaltak Osmanli/Ekende yok,bicende yok/Yiyende ortak Osmanli



berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder