30 Ekim 2009 Cuma

Ask hali Karer ve Cürümeler 4






aşk olsun sana çocuk, aşk olsun
acıyorsam sana anam avradım olsun

elbette türkiye’de de en uzun koşuysa devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
ilk o fırladı lüverden en sekmez mermisiynen
en hızlısıydı hepimizin,
ilk o göğüsledi ipi...

acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk..Can baba böylece yürünecek halkayi bize göstermis bu kosuya hazirliksiz yakalanlar tarihsel olarak yerlerini yeni
lerine biraktilar iste tamda bu nedenden dolayi hala devrimcileri feodal deger yargilari ile mücadele edenleri bir imam gibi gören tutucu,sekter
karsi-devrimci yaklasimlar var,insanlik degerlerinden yoksun bu kisilik bozuklugu yasayanlari her an bir köseyi dönünce görebilirsiniz,bunlarin
lugatinda,egosunda ben vardir,ben söyleyim,ben böyleyim,ben böyle yaptim vs.Iste bu tipler yasamdaki her seye dudak büken fosillerdir.
Dolayisiyla mücadele etmek isteyenleri engellemek icin adeta devrimcilere iskence yapan bir papaz rolüde oynarlar.Ancak 12 Eylül sürecin
sonrasinda bu yanlis egilime,bastirilmis yesil ceketli,kot pantolunlu bireyler devrimin zor oldugu dönemlerinde yok olmuslardir ve o tipler yer
yer bizim sitelerimizde de nastoloji yaparlar.Bastirilmis pismanlik,duygu ezikligi,sagliksiz düsünce girdabina girmislerdir bi tipler.Sol gösterip sag
vurular artik 12 Mart,1971,1980 yenilgi dönemlerinin devrimci bilinenleri bugün o dönemde ihanet edenler bugün geldikleri yere bakin pis derin
devlet foseptip cukuruna dönüsmüs,bu cukurlarin ardillari ise hala alcakca dverimci deger ve yargilarindan bash ediyorlar yada bazilari hala
onlara devrimci yakistirmasi yapabiliyorlar iste en güzel yanit bu cukurlara Can baba vermis.Ögle örnekler vardir ki bu eski pis tüfek bozuntulari
nda ev icinde siddet bile uyguluyorlar ve bu aile icinde gizli kaliyor.Iste olgunlasmamis bu eski cukurlar tükenmislikleriyle,bulunduklari her
yer ve alanda kafayi cekerek bize nutuk atarlarlar.Az gelismis yeterince devrimcilesmemis bu kisilikler cözülme ve bozulma esas temel argumani
özel mülkiyet duygularinda feodalisttir,yada etkisindedirler .Bu tip sorunlarla yüzlesmek icin daha fazla insanlasmak gerekiyor,iliskileri dostluk ve
samiyet ve aciklamakta gerekiyor, bu kadinda olsa genelde kadinlar susmayi tercih ediyorlar bunu cok örnekleri var.Bu durumu paylasmak,
aciklamak insani bir davranistir o yüzden cürümeye ve düskünlesenlere karsi tek altarnatif sunuyor doga vacgecmelisiniz,af ve özür dilenerek
baslaya bilirsiniz.Iste bu dizeler gibi...



karıncanın peşine minik depremler oluyor
yabanıl ot kokuları,sonra düşler,düşüyorum...
puslu bir görüntü tarih dediğimiz ve kirli
sular buharlaşıyor buluşalım dediğin deniz de...

burdayım sözümde, yanlışsa da bu istasyon
bir ben yitirmedim galiba belleğimi bir de
şiir yazanlar, ne kadardılar ve nerdeydiler...
hatıralar üretiyorum telgraf tellerinden
akşamüstleri fesleğenleri suluyorum
bekle demiyorum kimseye, unutma demiyorum...

acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik
inat ve öfke, kaybediş ve kayboluş oluyoruz..
komikti dıştan bakınca dünya ama hırçın
ayışığı,telgraf direkleri ve fesleğenler
burdayız işte durgun bir sessizlikteyiz şimdi...

unutulan bir şey kaldı mı diye soruyor tiran
kampana çalarken çöldeyiz o geniş çevrende..
mısır'ı soyun diyordu musa belleksizdir firavun
babil ve burası iki istasyon iki uzak nokta
belki bir imgede düzlem olabilen iki grilik...

düşler ve tarih inilecek son istasyon
burdayım işte güzel bir yanlıştayım şimdi...
beklemesini bilmiyor acelesi olan ve nedense
çekip gidiyorlar, kalanlar o kadar aziz ki
o kadar aziz ki mutluluk bile bizden çok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder