29 Eylül 2009 Salı

Böyle buyurdu Zerdüst...kitap


Otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü ardına bırakarak dağa çekildi Zerdüşt. Dağda on yıl zaman zarfında, bıkmadan, usanmadan hep ruhunu dinledi... Ve sonunda içinde, gönlünün derinliklerinde bir değişiklik duyumsadı. Günlerden birgün yıldız, aydınlatacak bir şeyin kalmasyadı yazgın ne olurdu? On yıl varki buruya mağarama çıkıyorsun. Eğer, ben, kartalım ve yılanım olmasaydık, ışığından ve yolundan bezerdin. Fakat her sabah seni bekledik. Işığının fazlasını aldık ve bunun için seni kutsadık.
Bak! Ben, fazla bal toplamış arı gibi uzanacak ellere muhtacım. İnsanlar arasında, akıllılar deliliklerine; fakirlerde zenginliklerine kavuştuğu o derin sevinci tekrar yaşatmak için armağanlarımı paylaştırmak istiyorum. Bunun için aşağılara inmeliyim. Nasıl ki sen, cömert yıldız, akşamları denizin arkasına iniyor ve arkadaki dünyaya ışık götürüyorsan, ben de senin gibi, inmek istediğim insanların arasına girmek istiyorum.
Ey, en büyük mutluluğu bile kıskanmadan görebilen tek göz, beni kutsa!... Taşmak isteyen kadehi kutsa ki içinden su, altın gibi aksın ve mutluluğun parıltılarını her tarafa saçsın.
“Bak, bu kadeh yine boşalmak, Zerdüşt yine insan olmak istiyor.” Zerdüşt’ün on yıl sonra insanların arasına karışma isteği ve dağdan inişi böyle başladı.

Bu kitap ki herkese göre ve kimseye göre degil der Nietzsche.!5 Ekim 1844 yilinda Leipzig dogumludur.Höcken köyünde yasayan bir papazin ogludur.Dogumu
Prusya krali dördüncü Fredrich Wilhelm'le ayni günde dek geldiginde ön ismini öyle takar ailesi.Ama Nietzsche Polonya'li oldugunu söyler.1858 yilinda ilk dergisi
Gemenia diye bir edebiyat dergi girisimi yapar,kendi siir ve anlatimlarini burada yayinlar.Yunan filozoflarindan Sokrates'ten önceki mitolojik kahramanlari olarak
görür,Heralitus,Empedokles'den dahice söz eder 3 Subat 1883'te Zerdüst'ün ilk bölümünü yayinlar.Günes tam Valdemoro zindanin üzerindeydi ben bu kitaba
basladigimda.Gökyüzünde ki üc kartal yer yüzünü radarliyorlardi,cünkü midelerinde büyük ihtimalle acligin korkunc boslugunu his ettiriyordu ki yer yer dalislar
yapiyorlar,gözden kayboluyorlardi bir müddet sonra.Bir ara kitaptan basimi tam hücre penceremin karsisinda ki top top calilarin arasinda ziplayarak ilerleyen
tavsana gökyüzünde ki üc kartal hisimla saldiriya gectiler diyalektigin yasasiydi bu.Siniflar kavgasida böyle:iste Zerdüst'e bu yasamda düsünsel,mantiksal olan
la mücadelenin bir ucundan sorgulatiyor.
*Umudun icinde iki düsünce vardir bir birleriyle hep hep mücadele eden.bir birlerini ezen,elestiren,asarak,sentezleyerek gelisen.Umudun icinde irade var,örgütsel,
siyasal replikler var,elestiri-özelestiri var,yüzlesme var ruhun derinliklerinde ki feodal tortular ve kücük burjuva aliskanliklarla.Sormak gerekiyor icimizde ki bene,en
agir nedir acaba yasamimizda,bu zülüm ve sömürgeci makinalasmaya karsi diyalektikce yanit olmak degilmidir be kardesler.Su pis gururunuzu yücelten nedir ya?
baylar-bayanlar,okuyanlar-okumayanlar,kapitalist delhizlerde Zürdüs gibi aydinlik arayanlar neden bu kadar alcaktasiniz bir düsünün Nietzsche gibi.Bilgelik,paylasma,kollektifcilik,akilcilik,örgütcü gibi yapacagimiz isi önce kafada yenmek Dersim delisi Sex Hüse gibi akil mi ?deli mi olamayi sorgulamak.Yoksa
verice sopayi direnenlere kapitalistler,agziniza bal calanlar sizler neyle övünüyorsunuz,bumudur insanlik,nedir sizin ayirici özelliginiz.söylermisiniz Böyle Buyurdu
Zerdüs gibi


Madrid III Valdemoro zindani 17 Temmuz 2009


berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder