![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikXmyFeRuvKFEHocUWEO4ycbhw3o0xg3Hzr5RauM-DBGt7xxkDhUZoUBRPIHOINm9ZC8bacOt2fz-ayC5wacoXswUE5YBaJTrpsIP_YFb-paJjOW6MUr8GRYrvpaaQ16sUJ-n8A3uDSIJx/s320/6.jpg)
Henüz alisamadik ayri sevdalara.Aska zamansiz yakalandik ve alisamadik.Sanki birazdan ayrilacakmisiz
gibi yüregim ürkek güvercin tedirginliginde.Birazdan kirlangiclar gibi ucurum kenarlarinda kesfe cikacagiz,
birazdan belkide irtifa kaybedecegiz.Belkide ucurum kenarlarinda acan bir gül olacagiz.Sanki hayatimiz bir
kum saati hizinda ömrümüz.Ayriliklara alisamadik.Onsuz bir güne ömrümüzü ikna edemedik gülüm.
Heyy ölüm/Bakma acilarimiz kadar yasli oldugumuza/Düslerimiz kadar genctir ömrümüz/Ve sanmaki bu ömrün üstü
sende kalacak/Unutmak ki zindan da ölmektir simdi yasamak demis ya Safak Tamer.Ömrümüz yildiz kusatmasin
dadir,yildizlar kayiyordur heserbaba'da,kelebekler dans ediyordur gelosk yaylasinda,ape delil tirpan
salliyordur memedonun tarlasinda.Rahat ve mutluydular,evlerindeki cila puf isik dagitiyordu kardeslemeye
dair.Demek yildizli gecelerinde gökyüzünü aydinlatan pervaneler bunlardi.Özgürlüge sevdali klamlarin
usta sesleri bitimsiz bir ask halidir ve bilmum ihanetciler bunu biliyordu.Sevdamizi calmak,utkumuzu tutsak
etmek istiyorlardi.Dört mum yandi,dört kibrit cöpüyle,dört cocuk dogdu,dokuzköyde,onalti rüzgar esti,biz
tarihe dip not düserken.
Dudaklarindan dört sözcük döküldü,gözleri kapaliydi,ama ay tepede parliyordu.Ay hali bir asme vardi.O mut
luluk dört cümlede gizlendi.Alip götürdüler,söylemem dedi,bilmiyorum dedi,söylemem dedi,hayir dedi,
dudaklarindan inceden ince bir kirmizi gül rengine dönüstü.Son sözü o dört cümlede gizliydi.Sanki gözlerinde
bir sirri tasiyordu,süzülürken kan dudaklarinda tebessümle gülümsüyordu.Yani aydinlikti ölüm.Ya safak
söker kursuna dizilen bir Tanya gibi,ama asla baglayamadilar gözlerini.Söylemem dedi.
O an geldi sevgilim/Suskun bir vedanin alfabesindeyiz simdi/Mutlu asklarin destanidir simdi konusan/Serin hasretine
oksat hasretini/Ki sevincin gülleri acilsin saclarinda/Ve yarim kalmis öpüslerin izini silip/Dövüsken sloganlar patlasin
dudaklarinda/Tüm cümleler hircin bir denizde yelken acan yasak Kürtce X W Q harfleri gibi korkusuz kaptana benziyor
lardi.Ne Isanin on havarisi,ne Muhammedin üc halifesi cözebildi bu sirri.Ölürken mayis safagindan üc hercai
menekse son kez haykirdilar"Yeryüzü askin yüzü oluncaya dek.
Iste bu yüzdendir ki bir tenekedir ömrümüz,bir kabir gibi her sey o sözde gizlendi tipki resimde ki köprü gibi illegal.Bir levha gibi asilmak aska.
Kayalara sarıldı kalbimiz, kayalarda kesildi
Bir hayata sarılır gibi sarılarak kurumuş ağaçlara
Yeşertmek için gerekli miktarda kanımız kaldı
Ana sütü gibi helal, su gibi aziz olsun şehadetimiz deyip
Söz verdik, yine veririz
Geleceğin mavi göklü çocuklarına armağan diye,
bakırdan Mittani tepsileri içinde kalbimiz
Ey sonsuz sevecek olanlar dedik, ayetiniz açıktır.
Depremi yurt edinen kavim biziz,
gerilla yürüyüşü dolaşıyoruz bütün kışlalarımızda
Dağ eteği evlerinde uzak lambalar şimdi
bütün hayallerimizi birleştirdi kendi doğrultusunda
Hayat içind ekalbimiz dört ırmak olduysa da
Hayattan koptu her şey öldürülenler dışında
Ah sürüklendi ömrümüz yaralı bir kuş gibi gidenlerin ardında.
berdan ildan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder