8 Nisan 2009 Çarşamba

WELCOME...FIlm analiz


Emperyalist güclerin kan gölüne cevirdigi dünyamizda milyonlarca insan bombalarin,silahlarin gölgesinden,aclik-sefaletten kurtulmak icin
vatanlarini,düslerini heybelerine koyarak yollara düsüyorlar.

Adina yeni bir "umuda ölüm yolculugu"diyorlar.

Aradiklari yasanabilir bir dünya ve umut ile bir lokma ekmek,heybelerinde ise sadece ama sadece umut.Önlerinde ölüm,hain pusular,dalgalarla savasmak olsa bile,mayinli tarlalar,namlusunda bekleyen mermilere ragmen,insan tacirlerinin ve devletin yok
etme pahasina sadece aradiklari UMUD.

Bütün engelleri asip"umud"kapilarina ulasmayi basardiklarinda ise,zorlu bir yasam kalim mücadelesi onlari bekliyor.Umut kapisi diye
belledikleri el kapilari yasadiklari ülkelerinden daha beter,adi bu ama UMUD.

Bir yanda aclik,bir yanda siniri gecmek,bir yanda ege denizinde ölme,issizlik,yakalanma ve mülteci kamplari,sinir disi edilme psikolojisi
en önemlisi Nazim Usta'nin dedigi gibi it gibi gebermek.

Ya "felegin cenderésinde sikisip kalanlari dev dalgalar bekler".Ya ulasamayanlar ? Onlarin hikayesi Mustafa Suphi ve Ethem Nejat yoldaslar
gibi,ya bir hurda taka,yada bir enkaz yük gemisinin kazan dairesinde,ya sarp kayaliklarda,hircin dalgalar arasinda,bir sahil de toplanan naaslar gibi,hemde gözyassiz,arkalarinda soguk bir namlu gibi,sessizce kimseler bilmeden yatarlar upuzun ege sahillerinde.

Gectigimiz son bir haftada Ege sahillerinde karaya vurmus cesetler bu devletin insana verdigi degerdir.Kimi Somalili,kimi Afrikali ve Vatansiz
ama onlar insan be Insanlik sadece insan.

Umuda yolculuk ayni zamanda mezarlari oldu.Yine dün Bodrum'da ayni manzara sekiz göcmen emekci dalgalara ve yoksulluga yel actiklarinda sahile naaslari vurdu.

Gördügünüz gibi göcün yogunlastigi yerler savas bölgeleri.Dogal olarak da savas,göcün ve mülteciligin en temel yasasi olarak önümüze cikiyor her yerde,

Emperyalist haydutlarin cikar ve paylasim,isgal hareketlerinin ürünü olan savas ve imha hareketi Ortadogu ve Kürdistan,Afrika,Kafkasya ile
Afganistan,Pakistan göc harerketlerinin en yogun yasandigi bölgeler.

TÜRK INSAN TACIRLERI HEPSI POLIS


Türkiye,Iran,Irak'la birlikte Asya ve Ortadogu'da ki göc harerketleri bakimindan Jeopolitik bir üs Türkiye.Hemen her ay yüzlerce mülteci
Ege kiyilarinda deniz yoluyla ölüme yolculuklar yapiyorlar.Yunanistan ,Bulgaristan sinirlarinda Avrupa'ya ulasmaya calisiyorlar,bir kismi
yakalanarak sinir disi edilmeden devletin polisleri tarafindan ölüme yeniden yollaniyor.

Göc ölümlerinin yogunlasmasi insan tacirlerinin isine yariyor.Garantili gecis diyerek mültecileri kacirip ve kandirip"ellerinde avuclarinda
ne varsa"soyan bu sözüm ona insan müsvetteleri ,insanlarinda umudlarini sömürüp katlediyorlar

Basta Emperyalist ülke devletleri gecis yollari üzerinde ki devletler insan tacirlerini taniyor ve kolluyorlar,sinir ihlali ve para cezasi disinda
bir sey yok.

Umud artik dalga kiran degil
Umud bir adimlik yol sevdaya
Umud nasir ellerinde
Umud kardeslesmede
Umud yani dost gülüsünde
Umud edi bese

Iste WELCOME filmi Phillippe Lioret Sarkozy ve Avrupada ki irkci ve yabanci düsmanligi yasalarin meclisten gecirdikleri bir sürecte vizyona
girdi.Film Güney Kürdistan Fransay ve Ingiltereden yüzler görmek mümkün.

Filmde profesyonel oyuncular dışında amatör Kürt gençlerinin rol almasının da etkisiyle Kürt göçmenlerinin dramını gündeme taşıdı.

Film Güney Kürdistan'dan yola çıkarak vardığı Fransa kenti Callais'den İngiltere'ye kaçak geçme macerası üzerine kurgulanmış. Bilal filmde öne çıkan asıl karakteri canlandırmakta. Fakat Bilal'in diğer kaçaklardan farklı özelliği yavuklusunun İngiltere'de olması. Bilal'in tek hayali, çocukluğundan beri sevdiği Mina, suyun öteki yamacındandır. Suyun öteki tarafı kaçaklar için kurtuluşun simgesi olurken, Bilal için bundan fazlasıdır öteki taraf; o, çocuk yaşına rağmen içinde derin bir aşk taşımaktadır. İngiltere'ye ilk kaçak geçiş denemeleri başarısız olur. Bundan sonra barakalarda, sokakta yaşayan göçmenler için hayat tam anlamıyla kabus, polis baskısı, açlık, sefalet iç içe gelişir.

Bilal tesadüfü olarak gittiği havuzda ders veren yüzme antrenöründen ders almaya başlar. Amacı yüzmeyi öğrenip Manş Denizi'ni yüzerek geçip sevdiğine kavuşmak. On yedi yaşındaki bir çocuktaki özveriyi gören Simon (antrenör) Bilal'a yardım etmeye başlar. Yasaların kaçak göçmenlere yardım etmeyi suç saydığı Fransa'da Simon hiçbir şeye aldırış etmeden Bilal'e yardım eder. Gencecik yürekteki tutku Simon'un insani değerlerini de tetikler.


Yüzme derslerini tamamlayan Bilal, Manş Denizi'ni aşıp sevdiğine bir an önce kavuşmakla yanıp tutuşur. Çünkü geleneksel Kürt ailelerinde kızlarını varlıklı birine vermek halen Avrupa'da da sürmektedir. Mina'nın babası, tanıdığı restaurant sahibine, henüz küçük yaşına rağmen, rızası olmasa da Mina'yı evlendirmeye hazırlanıyor; hatta söz keser. Bilal ve Mina yıkılır. Zaten Bilal'in tüm aramalarını engellemelerindeki amaç da Bilal'in İngiltere'ye gelmesinin önünü kesmektir. Bilal ilk yüzme denemesinde yine yakalanır. On saatlik yüzmeye enerjisi yetmez.

Bilal'in ikinci yüzme atraksiyonu bu kez ölümüyle sonuçlanır. Yaşamda hiç kimsesi olmayan, ülkesinde savaşın hüküm sürdüğü gencin cenazesini de Simon kaldırır. Fransız yetkililer suskunluğunu Antrenör Simon'a ceza vererek bozarlar. Bilal'in aşkı Mina, acı haberle yıkılırken, geriye kalan göçmenler umuda yolculuk için yeni yol bulma bekleyişini sürdürür.Bir fotograf karersi vardir hatirlarsiniz.Ege sularinda binlerce göcmen katledildi,suya yansiyan siuletleri izlemelisiniz.Iste WELCOME Filmi
iyi seyirler.


berdan ildan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder