26 Ekim 2013 Cumartesi

Şew

Akşam oturdum balkonun taşlarının üzerine,biraz şiir okudum,biraz gitar çaldım,gece ay'a çekilmişti,yıldızlar gülümsüyordu,birden bir yıldız aktı,gözlerime iniyordu sanki,dur ne olur,avuçlarımla tutayım seni,nedir bu telaşın,nehirler gibisin,nehirler gibi hırçın,güneş ülkesinin yaralı sözcükleri,acılarımızın toplamı bulut denkleminde....

Akşam ve payiz,hışırtısı yaprakların,dallarda saklanan kuşlar,vardiyada ter,bir yanım demli çay tadında,tabakamda muş tütünü/sararmış sakallarım rengin,ne yarar ki anıların kulvarlarında yolculuklara çıkmak,sen şimdi çok uzaklardasın,anıların depreşiyor yüreğimde,beni o aşklar yaşatır,hasretimdeki gözyaşlarımı saklar Dicle,göç etmiş çocuklar ellerinde taşırlar karanfillerini,her şafakla umudu büyütürler minik ellerinde,güneş doğmak üzeredir....Kelimelerimde hep aşk yarası,göçmen kuşlar gibi uçar,hep yüreğim bu yüzden yaralıdır,görülmüştür mektuplar sığınaklarım...Akşamları oturup kitapların imgelerinde gezinirken masalların kıyılarına dolaşırım,sonra aklıma düşer kamyon kasasındaki yolculugumu,hiç durmadan ağlamıştı annem duygunun dışa vurumuydu onun gözyaşları...


Belki her akşam düşlerime gelir kendilerini toprağa bırakan yıldızlar,düşünüyorum ben yıldızlaşabilirmiyim,belki gelir benide bulur ateş böcekleri,aydınlatırlar şewlerimi...

Bir ormanın karanlıklarında dolaşan sessizliğim,bir yaprak düşer,rüzgar saçlarımı okşar,karanlıklarda parlar çiçekler,gözlerimde bitimsiz sevdalar..Hep acılar sarar bedenimi üşürüm,sözcükler üretim düşlerim,uçurum kenarlarında açan Azenyalar ararım kendime,mealime derman olsun diye...Dilimi katanatan anılar,her söz devrimci bir vedaya dönüşüyor,yağmur bir yağsada sağanaklarında kaybolsam,içimde irinleri şimdi şew...



berdan ildan

17 Ekim 2013 Perşembe







Saklanmış Sözcükler

Elbet acı duyar tomurcuklar açarken.
Neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte?
Neden bizim ateşli özlemimiz
donup gitsin acılarla
Yaprakların içindeydi tomurcuklar bütün kış.
Nedir yeni olan, doğurtan ve fışkırtan her şeyi?
Elbet acı duyar tomurcuklar açarken
Acı duyar büyürken
ve direnirken.

Güçtür elbet damlaların düşüşü.
Korkudan titreyerek asıldıkları yerde
ne kadar sarılsalar da dallara
kurtuluş yoktur, düşerler ağırlıklarıyla toprağa.
Güçtür bilinemezlilik, güvensizlik ve ayrılış
güçtür uçurumlarda çağırmak birini
gene de tutunabilmek titreyerek
ve kalabilmek
ve düşünebilmek

Artık hiçbir şeyin yararı yoktur doğuşa
sevinçler fışkırır tomurcuklar dallarda
tüm korkular yok olur

ışıldayarak yere düşer damlalar
unuturlar doğuşun korkusunu
unuturlar yolculuğun korkusunu
o büyük güvenceyi duyarlar bir an
dünyayı yaratan.......


Saklanmış sözcükler,günlük tutsak,usulca yağmur yağmakta/bütün gecelerden uzak,damlaların köpüklerinde akıyor Babil asmé bahçelerini,doymuyor toprak karanfillere/sokakların uguldayan sesine.Bekleşiyor analar,yanlızlıkların içinde/kimi gözyaşıdır/kimi zılgıt/kiminin agıtları kuşatır yüreğimizi,karanlıklarımızı aydınlatır/düşlerin derin masallarında büyür çocuklar/aşkı ve ülkesini sığdırırlar minicik ellerine/tohuma dönüşürler/kan ve barut kokan şafaklarda.Suların yataklarından fışkırıp nehirlere dönüşürler,yangın yeri gözleriyle/kalplerinde büyük depremler yaratarak güneşe yürürler geceüzeridir....


Ne varsa şimdi şevişmelere dair/ölüme dönüktür yüzleri/masal vakti haydi çocuklar yatın/sarmalarken sessizliğimizi,anne bir masal anlat umudun saklı yanından.Umudu büyüten bahar,şiirlerimi bastır yarana/nabız atışlarında azadi/gel yüreğime aşitim/de le vere/ez li virim...



berdan ildan