27 Mayıs 2010 Perşembe

Umudla yasamak


"Umud"larla yasamak...1

sokaklarda ögrendim
yeniden insanlasmayi
paylasmayi
...bölüsmeyi
renklerin güzelliklerini
umudlu olmayi
cocuk olmayi unutmustum artik
kirli savasi
sömürüyü
zülmü
ögrenmis
test etmistim bile onücünde filistin askisinda
yanlizca ben direnmistim
benim gibi cocuklarla beraber
bir yoldas gibi o kizda vardi
bir selam kondurdu
diren diye bagirdi
gelecekti
ve birlikte cay icecektik
o gelmedi
ama gelecek biliyorum
o direnen ben gibi
iste düslerle yasamak
bu....Umudlarla yasamak Anadolu mozoginde kardes renkleri sevmekten gecer,iste benim siirimde onu imgeler gibi umudlardir insani yasama baglayan,her insanin düsleri vardir,ama devrimcilerin düsleri vardir ki onlari insanlastirandir,ayni zamanda hangi kosullarda olursalar olsunlar onlari mücadeleci kilanda bu umudlaridir.Eger sömürü ve zülmün son bulacagina inanmasalardi idama giderken,iskencede direnisrken,pusuda kusatmayi yararken,iscileri sömürü ve zülme karsi komünist yada devrimci parti saflarinda savasip sehit düserlermiydi.,nasil direnip mücadele edeceklerdi.devrimcilerin direngenligi,basegmezlikleri,inaclari,kendilerini feda etme ruhu umudlarindan güc aliyor,cezaevinde müebbetlik tutsak,tas atan cocuklari düsünün,yada maden ocaklarinda ölümü göze alip mutlu bir gelecek icin yeraltinda celige su verenleri,yada cocuklari kaybedilen anneleri bir düsün,eger umud olmasaydi,cocuklarina güvenleri olmasaydi,yada okudugunuz onlara dair son mektuplarda hep ölüme giderken bile umud yokmuydu sizce ?

Büyük önder Lenin yoldas demis ki"büyük düsünenler,büyük umudlar"hayaller"kurarlar iste devrimcilerde büyük düsündükleri icin toplumumuzun en ileri spartaküsleridirler ve öyledirlerde.Bu onlari toplumda ki diger dinamiklerden"renklerden" farkli ve özne olmalarinda da umud vardir.Tabi umudlu olmak onun esiri olmak anlami tasimamalidir.Iste bir kac örnek kimileri elde kazma.kürek emek üretir,kimi elinde kalem düsleri yazar,kimi siir okur,kimi sevgilisiyle mavi sandalla düslere dalar,kimi resim cizer harbisinden Abidince,kimileri zindan da volta atar,kimi elde silah,kimi vardiyada,kimi okulda ve evde hep düs üretir.Iste yasama devrimcileri bunlar baglar birazda.......berdan ildan

20 Mayıs 2010 Perşembe

Basagligi madencilere...


Tesoranlastirma.özellestirmeye kurban vermemek icin/ sömürü ve zülüm düzeni bitsin demek istiyorsan/sen de katil devrim ve sosyalizm kavgasina kardes/bak ölülerimiz bizi uyarmaya devam ediyor/ya yeryüzüne inecek ölüm/ya sosyalizmi kuracagiz,cocuklarimizin önüne .basiniz sagolsun emekci ezilenler/artikedi bese/yeter art...ik..hin bese/es recht

emekcilerin basi sagolsun

berdan ildan

Serzan Kurt roniye cawemin.oxirbo


Ûrmîye ûrmîye lêblê gulê lêblê gulê lê lêÛrmîye ûrmîye sîng sedefê,dev piçûkê, çav belekê, eyngewere canêBatmanê Batmanê lêblê gulê lêblê gulê lê lêBatmana Kurda ye sîng sedefê,dev piçûkê, çav belekê, eyngewere canêPetrole petrole lêblê gulê lêblê gulê lê lêPetrola Kurdaye sîng sedefê,dev piçûkê, çav belekê, eyngewere ...canêÛrmîye ûrmîye lêblê gulê lêblê gulê lê lêÛrmîye ûrmîye sîng sedefê, dev piçûkê, çav belekê, eyngewere canêBatmanê Batmanê lêblê gulê lêblê gulê lê lêBatmana Kurda ye sîng sedefê, dev piçûkê, çav belekê, eyngewere canê..

Serzan icin sanki yazilmis,dogup büyüdügü Kentin adi Batman,hani Batman filmi icin dava acan kent,birkac not Kürt sehirlerinin halklar mozoik sehiri,en kalabalik,Kac kez isgal edilmis kimler gecmemis ki Süphan dagi,Wan görkemin kizil burcu.Hani insan dokunsa üryan dogacak gibi.Cocuklugunu caldirlar Serzan hewalin.Belkide barisa dair bir can daha gerekti sürgün kent varoslarinda kac can daha topragi bereketlendirecek,kac ana aglayacak gözyaslarini yildizlara cevirerek.Mezar taslarinin alcakligi barisa dair ölümleri simgeler KÜRDISTAN sehirlerinde.Öyle cokturlar ki,dogu yilmaz,bati yilmaz,kuzey yilmaz,güney yilmaz bizim yigitlar.Hani Batman'a Serzan icin baris müzesi kurulmali.Hani Orhan Pamuk'un en berbatindan masumiyet muze demis ya,Siwas Madimak et lokantasi adiydi.Biz katilleri istiyoruz.Serzan hewal yolun acik olsun bir kez daha ölüm adin kalles olsun...

Emekci halkimizin basi sagolsun,basiniz sagolsun yoldaslar,Kurt ailesi basiniz sagolsun lütfen kabul edin taziyelerimizi sürgün kentlerin cocuklarindan...

berdan ildan

16 Mayıs 2010 Pazar

Kayiplari unutma-unutturma-17-30 Mayis...


"Plaza De Mayo'dan toplayıp kırılan dişlerini yeniden geldiler
Yerlerde sürüklenen ak saçlarını tarayıp yeniden
Yüzlerindeki morluklarla, çürüyen etleriyle, sızılarıyla
Oğul kokan umutlarla, onlardan bir eşyayala
Onların dudaklarında susmuş bir şarkıyla geldiler.
Uykusuz geceleriyle ağırlaşan kirpikleriyle, kanla
Kırık bile...kleriyle dik tutmaya çalışarak o fotografları
(...)
O parke taşı döşeli meydan
Eskitti taşlarını, diktatörlükleri eskitti
Asla eskimedi Plaza de Mayo analarının yüreğini." Eduardo Galeano.

Dünya ve ezilen insanlik kayiplari Arjantinli "delilerinin" bir kac anne ile baslatiklari eylemlerle fasist diktatörlügün gözaltina alip kaybettikleri cocuklarini arayan 14 anneni baslattigi ve giderek diger annelerinde cocuklarini aramaya baslayarak PLAZA DE MAYO ANNELERI mücadele tarihine bir deneyim biraktilar.

Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.

Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne.
Yaşamak isterken delice
Ah.. verebilseydim keşke
Yüreği avcunda koşan herbir anneye.

Türkiyeli ve Küzey Kürdistan analari 12 Mart zindan kapilarinda yasadiklarini test ederek direnis saflarinda yer alirlar,ancak 12 Eylül fasist darbesi sürecinde tutsak anneleri zindan kapilarinda toplumsal yasamin ilk örgütsel gücü onlar olur Nevzat Celik de zindan da yazdigi bu güzel siir o dönemin canli tanigidir.12 Eylül zülmüne karsi Amed zindanlarinda,Mamak,Metris ve diger zindanlarda analar büyük bir tecrübe ve deney kazandirdilar.Ancak kayiplar mücadelesi söz konus olunca 21 Mart Gazi direnis komutanlarindan Hasan Ocak gözaltina alip kaybedilinceye dek Ali Efe ve Hüseyin Toraman icin Kadiköyde yapilan o eylem yön verir kayiplar mücadelesinin gelisimine,basta Hasan Ocak ailesi ve partisi her Cumartesi icin Hasan Ocak'i sag aldiniz-sag istiyoruz diyerek GALATASARAY MEYDANIN'da kayiplari arama icin oturmaya baslarlar,ilk önce onlarda cok az aile ile baslar,bu ailelerden biride Hüseyin Morsümbül'ün annesi Fatma anadir.Iste 17-30 Mayis uluslararasi kayiplar mücadelesinin ilk kivilcimini mimar BABA OCAK yoldasida sevgiyle aniyorum..

berdan ildan

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Ve celige su verenler...49


Ve celige su verenler...49

Hiçbir vakit tam karanlık değil gece
Kendimde denemişim ben
Kulak ver dinle
Her acının sonunda
Açık bir pencere vardır.
Aydınlık bir pencere
Hayal edilecek bir şey vardır
Yerine getirilecek istek
Doyurulacak açlık
Cömert bir yürek
Uzanmış açık bir el
Canlı canli bakan gözler vardır
Bir yaşam vardır yaşam
Bölü...şülmeye hazır.Paul Eluard

Mustulu bir umudun adidir Devrim.Devrimciler kendini asma,belirli gelisim asamalarinda grupcu zihniyetten kopusmalar ve teorik ile pratik sicramalar yoluyla bir adim ilerleyerek umudu devrimci anlamda büyütmeye aday tek sinifin adayi sadece ve sadece devrimcilerdir.Ezberlenmis formüllerden,devrimcilerin gelisim cizgini ete kemige büründerek olan ölüme gülerek meydan okuyan devrim sehitlerinin miras biraktiklari mektup ve sözlerdedir.Devrimin gelisim cizgisine Paul Eluard hewal'de Aydinlik siiriyle cok güzel cevap vermis.Devrimin ve devrimcilerin politik sorunlardan linc saldirilariyla kitlelerden kopartilmaya calisildigi,fasist saldirilari burjuva medya sag-sol catismasi olarak lanse edip emekci milyonlari manipile ettigi,kafa tasci tecavüzcü erkek egemen kültürün temsilcisi Baykal icin aclik grevi yapan zihinleri cürütülmüs kizil-elmaci zihinler halklari icin ne grevlere,ne fasist saldirilara,ne linc girisimlerine,ne de her hangi bir insani amac icin aclik grevi yapmazlar.iste Baykal semasina görüldügü gibi kirletilmis genclik.Ama bizim formatimiz bu feodal gerici-asiretci zihniyete bulasanlari da saflarimiza kazandirmak icin gercekleri yazmak gerek,somut,sinifsal,ulusal ve devrimci teorik-pratik arayislari hala canli tutmaya calismamiz ondandir yoldaslar.Devrimcilerin öz iradesine dayanmayan devrimi örgütleyemez,örgütsel yöntemlerden ögrenme,sorunlari ortak irademizle cözme,devrim organik yapisi ve toplumsal devrim dokusuyla maddi gercekligi yasam alani devrimdir.

Devrimin aydinlik gelecegi sosyalizmdir,dün ODTÜ'de bir kez daha DEVRIM yazarak kendilerini örgütleyen birlesik devrim kazanacaktir,tüm ezilenler kazanacak yoldaslar,biz halkiz Eluard yoldasin tasfirledigi devrim icin ileri..

berdan ildanMehr anzeigen

7 Mayıs 2010 Cuma

Soresker Zere hewalemin delal


Soreskere Zere Hewal


Devrim hepimizin ilkesi/yasamda ölüm de
Biz emek vererek gülümsedik yasama/üreterek ölüp ve yasiyoruz
Tutsak kahkahalar simdi kitaplar
Umuzsuz düsleri molotofluyor sokaktaki cocuklar
Karamsarliga/umutsuzluga/korkuya hep kapildiginizda/güler Zereyi düsle
Devrime bir soluk kala/yasama bir ölüm daha
Daglarda... ki o günü düsündüm;ölüm bas ucumda elimi tutan Zere yoldas/o gözyasindan Deniz
Ve anlimizda kizil bir bant/yanimizda devrimin cocuklari/ellerinde pankratlar/birde kirmizi gül türküsü/kirmizi gül demet demet/bir de tutsak kahkahalar olsun bas ucumda
Ezilenlere dair cok seyler vad edilir,ama zincirlerinden baska kaybedecek onurlari var/burjuvaziyi devirmek gerek/yikmak icin devrim gerek bu topraklara
Ya devrimci kavgaya bütün iktidar sovveyetlere ilkesi ya da barbarlik
Cogaliyoruz/ölüyoruz ama cogalarak ölüyoruz/cogaltarak gözyaslarimizi damlalarin birligini/nehirlestirip/sömürgeci setleri yikip/akiyoruz Denizlerin kurdugu Balabadi Zap köprüsüne/
Güler'lerken Zere/gögebakanlari düsündüm
Limanlardan kalkan sesiz devrimci gemileri/motorlari maviliklere süren kaptan Zere
Ve ülkeyi bastan basa dolasip/tüm tutsak Zerelere azadi turuna cikti
Ve hayat Zere üret diyor/Zere lorika min/delalemin/roye min/secawan hatin
Ve bir cok hayat yasadim diyebilmek icin/gülerken hep göge salincak kuranlari düsün.

Güle güle yoldas ZERE

berdan ildan

5 Mayıs 2010 Çarşamba

Firari Kahkahalar...Kitap


Bu çalışma bir tanıklıktır. Burada anlatılanlar, olayları yaşayanların belleğinde gün geçtikçe silikleşip, yok olup gitmesin istedik. Unutulmasın diye girişilen bu çalışmanın, solun bu topraklardaki macerasından belirli bir kesiti; insan gerçekliğini, devrimcinin dünyasını, pek de öne çıkarılmayan ya da geyik bağlamında çarpıtılan boyutlarını yansıtabileceğini fark ettiğimizde/ettirildiğinde de yayınlamaya karar verdik. İstisnalar bir yana sol ve espri dendiğinde, devrimciliği sulandırıp, yan çizme eğiliminden tutun da, Muro rezaletine kadar bir sürü kepazelik fink atıyor piyasada. Bunların karşısına, niye kara mizah konusu olabilecek asık suratlı bir Brejnev karikatürüyle çıkalım ki? Devrimcilik, neden güleçliğin mezarı olsun? Che ne güne duruyor?.. Firari Kahkahalar, esprili, güleç bir hayat için devrimcilikten imtina etmek gerekmediğini; bilakis devrimcinin hayatının en zorlu anlarında bile güleç bir iyimserliğin ışıldadığını gösteriyor. Unutulmasın diye alınan notlar biçiminde başlayan çalışmanın, insan içine çıkarılmasına biraz da bu saiklerle karar verildi. Firari Kahkahalarda anlatılanlar yaşandıkları anda çok daha komikti ya da sarsıcıydı. Zulamızdaki yaşanmışlık kesitlerini oldukları gibi resmedebilecek bir bellek ne yazık ki -ya da ne iyi ki- mümkün değildir. Nisyan ile malul hafızamız kimi eksiklik ve fazlalıklara neden olabilir, fakat olaylar ve kahramanları ayniyle vakidir. Elinizde tutuğunuz çalışma bir öykü kitabı değil, bir tanıklık ve belgedir.

4 Mayıs 2010 Salı

ve celige su verenler 32..ANALAR


Ve celige su veren ...ANALAR..32
Yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak
yürümek!.. Mayis Analar haftasina tam bir güb kalmisti Yade ananin evinin kapisi sifreli dövüldü,gelen kadin gerillalarin elinde bir d...emet kir cigegi vardi.Sahadet haberini Berfin verecekti,bir damla gözyasi süzüldü daglardan ovalara.Agiri Jine sehit düsmüstü Hewi Mizgin gibi,iste simdi de Yade gözyaslarini topraga ekmis matametli söyle seslendi gelen öncü kadin birligine"Eger kizlarim farkili sekilde yakalanip düsman eline gecmis olsaydilar cok üzülürdüm ama simdi üzülmüyorum;Cünkü kizlarim Hewi u Agiri
kendi halki ve mücadeleleri ugruna sehit oldular,ve ben her ana gibi bundan onur diyorum diyordu her Mayis sehitleri anmalarinda.
Yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup
yürümek!.. Ve Yade hep direncli yüzü ve elinde ki resimlerle yürünecek yolu bize resmediyor.Baran ana Delil yoldasin etrafinda dört dönüyordu yine bir mayisti Hasan Albayrak icin bir anma töreni vardi,ölüm orucunda oglunu sunu demisti eger sehit olursan en görkemli töreni düzenleyip siirler okuyacagiz senin dilinde demisti ve oglu Sahadet serbetinden icmedi ömrünü yedi ölüm orucunda ve simdi oda Mayis sehitlerini anma törenlerinde Hasan Albayrak'a siirler okuyor,topraga ekmisti gözyaslarini 96 ölüm oruclarinda ve Yasar Kemal söyle seslenmisti siir kazanacaksiniz Hewal Delil ve kazandilar.Yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını
bilerek
yürümek... Yürümek;
yürekten
gülerekten
yürümek...

.tüm direngen analara..


berdan ildan

3 Mayıs 2010 Pazartesi

ve celige su verenler 31


Ve celige su verenler...30

"hep bir ağızdan türkü söyleyiphep beraber sulardan çekmek ağı,
demiri oya gibi işleyip hep beraberhep beraber sürebilmek toprağı
ballı incirleri yiyebilmek hep beraberyarin yanağından gayri her şeydeher yerde
hep beraberdiyebilmek için
on binler verdi sekiz binini..." Anlatti hep sürgün dilimiz.Her sabah safak vakti vardiyalarla karsiladik rojbas'i,her dogum günlerinde nerede olursak olalim yumruklarimizi sol yanimizda ki orak-cekic bayragimiza dönerek and ictik,sevdali yüreklerimize diyemedik seni seviyorum,sokak baslarinda siirler okuduk usulca.Karanligin en karanlik oldugu ani hep onlar aydinlattilar kutup yildizlarimiz.Cok özledik onlari,yarasini gösterir gibi yoldasina hepsini kardesim gibi sevdik.Gözlerini hep üzerimizde his ettik,güzelligini daglara veren bir icim özgürlük atesi onlar,gülüslerini özledik be yoldaslar,samimiyetinizi,beraber türkülerimizi söyledigimizi özlemdim be yoldaslar...Sıcaktı.
Bulutlar doluydular.
Nerdeyse tatlı bir söz gibi ilk damla düşecekti yere.
Birden-
-bire
kayalardan dökülür
gökten yağar
yerden biter gibi,
bu toprağın verdiği en son eser gibi
Bedreddin yiğitleri şehzade ordusunun karşısına
çıktılar.
Dikişsiz ak libaslı
baş açık
yalnayak ve yalın kılıçtılar...Onca yil gecti dün gibi aklimda mesala hazir direnis ayindayiz Kazim Koyuncu yoldas ile KAGITHANE belediye direnisinde ben siir o lazca türküler okuyordu Dinmeyen'le.Halaya durmustu belediye emekcileri,birlikte omuz omuza dögüsmüstük o gün kusatilan Kagithane'de.Simdi bir kirmizi gül dali gibi aramizdasiniz Karsiyakanin üc gülü.Kizil gün dogumu yaklasmakta ve Karsiyaka'dan günes dogacak mayis altida.Deniz'ler birlikte horon tepecek tüm atesin ve günesin cocuklari.Adi mayis iklimlerinde mülteci gözyaslari akacak emekci nasirli ellere ve ellerinize.Ve önümüzde devrimcin o isikli yolu TEK YOL DEVRIM diyecekler KARSIYAKA'nin üc Deniz,Hüseyin,Yusuf gülüne.

Yenildiler.

Yenenler, yenilenlerin
dikişsiz, ak gömleğinde sildiler
kılıçlarının kanını.
Ve hep beraber söylenen bir türkü gibi
hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak
Edirne sarayında damızlanmış atların
eşildi nallarıyla.

Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların
zarurî neticesi bu!
deme, bilirim!
O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim.
Ama bu yürek
o, bu dilden anlamaz pek.
O, "hey gidi kambur felek,
hey gidi kahbe devran hey,"
der.
Ve teker teker,
bir an içinde,
omuzlarında dilim dilim kırbaç izleri,
yüzleri kan içinde

berdan ildan

2 Mayıs 2010 Pazar

Ve celige su verenler...30


Yağmur çiseliyor,
korkarak
yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi.
Yağmur çiseliyor,
beyaz ve çıplak mürted ayaklarının
ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.Gözünüz arkada kalmasin Deniz yoldas,ve celige su veren yoldaslar coktan biraktiginiz bayragi teslim aldilar tas atan cocuklar.Gökyüzünde ki ucurtmayi ucuran b...aris hala tutuklu zindanlarda,gökyüzünü özgürlestiren sol yumruklu cocuklarda hala tutuklular.Ve delikanlik iyi bak yildizlara siiri simdi Safak Deniz sokaklarda emekcilere okuyor,günesin etrafindan üc defa siir okudu Ape Musa,sözümüz olsun dedi Newala kasaba diyerek tam üc kez.Hic leke sürülmedi iskencede Kaypakkaya gühargahina.And olsun ki o büyük gün geldiginde...
Yağmur çiseliyor,
Serezin esnaf çarşısında,
bir bakırcı dükkânının karşısında
Bedreddinim bir ağaca asılı.
And olsun ki yoldaslar o büyük devrimci barikata atesiyle gelecegiz tarakkalarimizla.Asirlik tarihlerin yer alti kentlerinde biriktirdigimiz magma nakisli isyan günlerimizi,isletecegiz o gün.
Yağmur çiseliyor.
Gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan
yapraksız bir dalda sallanan şeyhimin
çırılçıplak etidir.
And olsun ki yoldaslar simdi yagmur gökkusagi üretiyor mayis iki ve saat tam onsekiz otuzbes sürgün bati avrupada.Ve bir heykel tras emekcisi gibi sekil veriyor kazma-kürek sesleri yasama,ve kavganin safaginda siirler okuyor sürgünde ki Deniz simdi.
Yağmur çiseliyor.
Serez çarşısı dilsiz,
Serez çarşısı kör.
Havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı kapatmış elleriyle yüzünü.

Yağmur çiseliyor.

Hepinizi ve celige su veren emekcilerin alinteri ve güzelligi ile inancla hepinizi emekci kalbimle öpüyorum beni yanliz birakmadiginiz icin dogum sancilarimla...sizi seviyorum devrimci duygularimla..

berdan ildan